Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.

Kalp

Подписчиков: 0, рейтинг: 0
Kalp diyagramı:
1. Sağ atrium (Atrium dextra), 2. Sol atrium (Atrium sinistrum), 3. Superior vena kava (Vena cava superior), 4. Aort, 5. Pulmoner arter, 6. Pulmoner ven, 7. Mitral kapak, 8. Aort kapağı, 9. Sol ventrikül, 10. Sağ ventrikül, 11. Inferior vena kava (Vena cava inferior), 12. Triküspit kapak, 13. Pulmoner kapak
Beyaz oklar = normal dolaşım
Bir insanın iç kalp görüntüsü
Kalp atışının bilgisayarla oluşturulmuş 3 boyutlu kesit modeli
Kalp atışının üç boyutlu ultrasonografide görünümü
Sistolik evre (Kalbin kasılması)
Diastolik evre (Kalbin gevşemesi).

Kalp ya da yürek (Arapça: قلب kalb; Latince: cor ; Yunanca: Καρδιά = kardia), pek çok hayvanda bulunan kaslı bir organdır. Bu organ dolaşım sisteminin kan damarları yoluyla kan pompalar. Pompalanan kan besin ve oksijeni vücudun gerekli yerlerine taşırken, karbondioksit gibi metabolik atıkları da akciğerlere taşır.İnsanlarda kalp yaklaşık olarak kapalı bir yumruk boyutundadır ve akciğerler arasında, göğüsün orta bölmesinin içindedir.


Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma eylemleri sonucunda oluşan artık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar.

Kalp, dolaşım sistemi içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 atım arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Yetişkin bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin, kalbinin yaklaşık kendi yumruğu büyüklüğünde olduğu sanılır.

Kalp, göğüs boşluğunda, 2 akciğer arasında, sternumun arkasında, diyafram kası üzerinde ve 4. 5. ve 6. Costaeların arka yüzünde, üçte ikisi orta çizginin solunda, üçte biri ise sağında yer almaktadır.

  • Elimizi göğsümüzün sol tarafına koyduğumuzda, kalbimizden gelen sesin nedeni kulakçık ile karıncık arasındaki kapakçıkların açılıp kapanmasıdır.
  • Başlıca 4 kalp sesi vardır; bunların ilk ikisi hissedilir veya steteskop vasıtasıyla duyulabilirken, 3. ve 4. sesler ancak EKG (ECG) cihazında duyulabilir. 1. kalp sesi atriyo-ventriküler kapakların sesi iken, 2. kalp sesi aorta ve arteria pulmonalis'teki kapakların çıkardığı sestir. 1. ve 2. kalp sesi arasındaki süre ventrüküler sistoldür (kalbin kasılması). 2. kalp sesi ile 1. kalp sesi arasındaki süre ise ventriküler diastol (kalbin gevşemesi) evresidir.

Yapı

Odacıklar

Yukarıdan sağ ve sol ventrikülleri gösteren kalp incelemesi

Kalbin dört odası vardır, iki üst atriyum, alıcı odacıklar ve iki alt ventrikül, boşaltma odası. Atriyum, atriyoventriküler septum içinde bulunan atriyoventriküler kapaklar vasıtasıyla ventriküllere açılır. Bu ayrım kalbin yüzeyinde koroner sulkus olarak da görülebilir.

Sağ üst atriyumda sağ atrial apendiks veya kulak kepçesi adı verilen kulak şeklinde bir yapı vardır ve sol üst atriyumda sol atrial apendiks adı verilen başka bir yapı vardır.

Sağ atriyum ve sağ ventrikül birlikte bazen sağ kalp olarak adlandırılır. Benzer şekilde, sol atriyum ve sol ventriküle birlikte bazen sol kalp denir. Ventriküller, kalbin yüzeyinde anterior longitudinal sulkus ve posterior interventriküler sulkus] olarak görülen interventriküler septum ile birbirinden ayrılır.

Kalbin içerisinde 4 adet odacık bulunmaktadır:

  • Sağ kulakçık (atrium dexter)Kalp kası
  • Sol kulakçık(atrium sinister)
  • Sağ karıncık (ventriculus dexter)
  • Sol karıncık (ventriculus sinister)

Kalbin sağ ve sol kısımları septum aracılığıyla birbirinden tamamen ayrılmaktadır. Kalp, içi boş dört bölmeden oluşmaktadır. Sağ kalp, sağ kulakçık ve sağ karıncıkdan oluşmakta olup burada oksijen bakımından fakir olan venöz kan bulunmaktadır. Sol kalp ise sol kulakçık ve sol karıncıkdan oluşmuş olup içerisinde oksijen bakımından zengin olan arterial kanı bulundurur. Ayrıca sol karıncığın pompalama görevinden dolayı duvar yapısı diğer boşluklara göre oldukça gelişmiştir.

Kapaklar

Atriyum ve ana damarlar çıkarıldığında, dört kapağın tamamı açıkça görülebilir.
Kapakçıkları, arterleri ve damarları gösteren kalp. Beyaz oklar kan akışının normal yönünü gösterir.
Korda tendinea yoluyla sağda triküspit kapakçığına ve soldaki mitral kapağına bağlı papiller kası gösteren ön kısım.

Kalbin odacıklarını birbirinden ayıran dört kapağı vardır. Her atriyum ve ventrikül arasında bir kapak ve her bir ventrikülün çıkışında bir kapak bulunur.

Kulakçıklar ile karıncıklar arasındaki kapakçıklara atriyoventriküler kapakçıklar denir. Sağ atriyum ile sağ ventrikül arasında triküspit kapak bulunur. Triküspid kapağın, korda tendinae'ya bağlanan ve göreli konumlarına göre anterior, posterior ve septal kaslar olarak adlandırılan üç papiller kas olmak üzere üç çıkıntısı vardır. Mitral kapak, sol atriyum ile sol ventrikül arasında yer alır. Ön ve arka olmak üzere iki çıkıntıya sahip olması nedeniyle biküspid kapak olarak da bilinir. Bu tüberküller ayrıca korda tendinalar yoluyla ventriküler duvardan çıkıntı yapan iki papiller kasa bağlanır.

Kalpte iki adet atrioventriküler kapak, iki adet de büyük damar kapakları (yarım ay kapak) olmak üzere 4 kapakçık bulunmaktadır. Kulakçıklar ile karıncıklar arasında ve karıncıklar ile buradan çıkan damarlar arasında kapaklar bulunur. Kapakçıklar, kanın tek yönlü akmasını yani geriye dönüşünü engellemeye yarar. Kapaklar, kanın karıncıklara tek yönlü girişini sağlarken aynı zamanda tek yönlü çıkışını da sağlarlar.

  • Triküspid kapak: Sağ kulakçık ile sağ karıncık arasında bulunur.
  • Pulmoner kapak: Sağ karıncık ile pulmoner arter (akciğer arteri) arasındaki sağ karıncıkdan pompalanan kanın geri dönüşünü engelleyen üç adet yarım ay şeklindeki kapaklardır.
  • Mitral kapak: Sol karıncık ve sol kulakçık arasında bulunur.
  • Aort kapağı: Sol karıncık ile aort arasında bulunur. Bu kapaklar sol karıncıkdan pompalanan kanın geri dönüşünü engeller.

Papiller kaslar, korda tendina denilen kıkırdaklı bağlantılar ile kalp duvarlarından kapakçıklara kadar uzanır. Bu kaslar, kapakçıkların kapandıklarında çok geriye düşmelerini engeller. Kalp döngüsünün gevşeme aşamasında papiller kaslar da gevşer ve korda tendinea üzerindeki gerilim hafiftir. Kalp odaları kasılırken papiller kaslar da kasılır. Bu, korda tendinea üzerinde gerilim oluşturarak atriyoventriküler kapakçıkların uçlarını yerinde tutmaya yardımcı olur ve kulakçıklara geri üflenmelerini önler.

Her bir ventrikülün çıkışında iki ek yarım ay kapak vardır. Pulmoner kapakçık pulmoner arter'in tabanındadır. Bu, herhangi bir papiller kasa bağlı olmayan üç çıkıntılıdır. Ventrikül gevşediğinde, kan arterden ventriküle geri akar ve bu kan akışı, kapağı kapatmak için kapanan tüberküllere doğru bastırarak cep benzeri kapağı doldurur. Yarım ay aort kapağı, aort'un tabanındadır ve ayrıca papiller kaslara bağlı değildir. Bunda da aortdan geri akan kanın basıncıyla kapanan üç tüberkül vardır.

Sağ kalp

Sağ kalp, triküspit kapakçık adlı bir kapakçıkla ayrılan sağ atriyum ve sağ ventrikül olmak üzere iki bölmeden oluşur.

Sağ atriyum, vücudun iki ana toplardamarından, üst ve alt venae kava'dan neredeyse sürekli olarak kan alır. Koroner dolaşımdan gelen az miktarda kan da, inferior vena kava açıklığının hemen üstünde ve ortasında bulunan koroner sinüs yoluyla sağ atriyuma akar. Sağ atriyumun duvarında, fossa ovalis olarak bilinen oval şekilli bir çöküntü vardır ve bu, fetal kalpte foramen ovale olarak bilinen bir açıklığın kalıntısıdır. Sağ atriyumun iç yüzeyinin çoğu pürüzsüzdür, fossa ovalisin çöküntüsü ortadadır ve ön yüzeyde sağ atriyal apendiks de bulunan pektinat kasların belirgin sırtları vardır.

Sağ ventrikülün duvarları trabeculae carneae ile kaplanmıştır, yani endokardiyum ile kaplı kalp kası sırtlarıdır. Bu kas sırtlarına ek olarak, moderatör bant denilen, yine endokardiyum tarafından kaplanan bir kalp kası bandı sağ ventrikülün ince duvarlarını güçlendirir ve kalp iletiminde çok önemli bir rol oynar. İnterventriküler septumun alt kısmından doğar ve inferior papiller kasa bağlanmak için sağ ventrikülün iç boşluğunu geçer. Sağ ventrikül, kasılırken içine kan püskürttüğü pulmoner gövde içine doğru incelir. Pulmoner gövde, kanı her bir akciğere taşıyan sol ve sağ pulmoner arterlere ayrılır. Pulmoner kapak, sağ kalp ile pulmoner gövde arasındadır.

Sol kalp

Sol kalbin iki odası vardır: mitral kapakçık ile ayrılan sol atriyum ve sol ventrikül.

Sol atriyum, dört pulmoner venden biri yoluyla akciğerlerden oksijenli kanı geri alır. Sol atriyumda sol atriyal apendiks adı verilen bir çıkıntı vardır. Sağ atriyum gibi, sol atriyum da pektinat kaslarla kaplıdır. Sol atriyum, mitral kapak ile sol ventriküle bağlanır.

Sol ventrikül, sağ ile karşılaştırıldığında tüm vücuda kan pompalamak için gereken daha büyük kuvvet nedeniyle çok daha kalındır. Sağ ventrikül gibi, solda da trabeculae carneae vardır ancak moderatör bant yoktur. Sol ventrikül, kanı aort kapağı yoluyla vücuda ve aorta pompalar. Aort kapağının üzerindeki iki küçük açıklık kanı kalp kasına taşır; sol koroner arter, kapağın sol ucunun üzerindedir ve sağ koroner arter sağ ucun üzerindedir.

Damarlar

Kalbin içerisi her ne kadar kan ile dolu olsa da, içerisindeki kanla değil, aort damarından ayrılan sağ ve sol kalp atardamarlarından beslenmektedir. Başta iki ana dal hâlinde olan bu arterler daha sonra kollara ve dallara ayrılıp kalbi beslerler.

Kalbin arka yüzünü ve sağ karıncığı besleyen; sağ koroner arter,
Kalbin ön yüzünü sol karıncığı besleyen; sol ön inen arter (LAD),
Kalbin sol yanını ve arkasını besleyen; sirkumfleks arter (Cx)

Ayrıca LAD ve Cx arterlerinin dallandığı çok kısa bir sol ana koroner arter bulunmaktadır. Bu damarlar içerisinde en önemlisi LAD, kalbin neredeyse üçte ikisini besler. Tıkanması durumunda zarar gören kas kitlesi önemli düzeyde olduğundan ölüme neden olma durumu yüksektir, bu nedenle bu damara "Dul bırakan damar" (widowmaker) adı da verilmektedir. Sağ koroner arter sinüs düğümüne kan verdiğinden damar tıkanıklığı gerçekleştiğinde kalpte durma ve ritim bozuklukları sıkça görülür.

Tabakalar

Visseral ve parietal perikard dahil olmak üzere kalp duvar tabakaları

Kalp duvarı üç tabakadan oluşur: iç endokardiyum, orta miyokard ve dış epikard. Bunlar perikard adı verilen çift zarlı bir kese ile çevrilidir. Dışta bulunan "perikart", kalbi dıştan saran fibro seröz yapıda bir zardır. Bu zarın arasında sürtünmeyi azaltan bir sıvı bulunur.

Kalbin en iç tabakasına endokard denir. Tek katlı yassı epitel astarından oluşur ve kalp odacıklarını ve kapakçıklarını kaplar. Kalbin damarlarının ve atardamarlarının endoteli ile süreklidir ve ince bir bağ dokusu tabakasıyla miyokardiyuma bağlanır. Endokardiyum endotelinler salgılayarak miyokardın kasılmasını düzenlemede de rol oynayabilir. Kalbin iç yüzeyini örten bu tabaka, içeriye doğru uzantılar vererek kalpteki dört kapağın temelini oluşturur.

Miyokardın dönen modeli, kalbin etkili şekilde pompalamasına yardım eder

Kalp duvarının orta tabakası, bir kollajen çerçevesiyle çevrili istemsiz çizgili kas doku tabakası kalp kası olan miyokarddır. İki ventrikülün etrafında 8 şekli oluşturup apekse doğru ilerleyerek, kulakçıkların çevresinde ve büyük damarların ve iç kasların tabanlarının çevresinde 8 modeli şekil oluşturan dış kaslarla kas hücreleri kalbin odalarının etrafında dönüp dururken, kalp kası modeli zarif ve karmaşıktır. Bu karmaşık dönme düzeni, kalbin kanı daha etkili bir şekilde pompalamasına olanak tanır.

Kalbin en kalın tabakası miyokarttır. Pompalama görevi yapan karıncıklar, kulakçıklara göre özellikle sol karıncıkta daha kalındır.

Kalp kasında iki tür hücre vardır: Kolay kasılma yeteneğine sahip kas hücreleri ve iletme sisteminin kalp atım (ing: pacemaker) hücreleri. Kas hücreleri, atriyum ve ventriküllerdeki hücrelerin büyük kısmını (%99) oluşturur. Bu kasılabilir hücreler, kalp atım hücrelerinden gelen hareket potansiyeli darbelerine hızlı yanıt sağlayan arakatkılı disklerle bağlanır. Arakatkılı diskler, hücrelerin bir sinsityum gibi davranmasına ve kanı kalpten ve ana arterlere pompalayan kasılmaları sağlar.

Kalp atım hücreleri, hücrelerin %1'ini oluşturur ve kalbin iletim sistemini oluşturur. Genellikle kasılma hücrelerinden çok daha küçüktürler ve onlara sınırlı kasılma sağlayan birkaç miyofibril içerirler. İşlevleri birçok açıdan nöronlara benzer. Kardiyak kas dokusu, tüm kalbin kasılmasını tetiklemek için uyarıyı hücreden hücreye hızla yayan, sabit hızda kardiyak hareket potansiyeli başlatmak için eşsiz yetenekli otoritmikliğe sahiptir.

Kalp kas hücrelerinde spesifik ifade edilen proteinler vardır. Bunlar çoğunlukla kasın kasılması ile ilişkilidir ve aktin, miyozin, tropomyosin ve troponin ile bağlanır. MYH6, ACTC1, TNNI3, CDH2 ve PKP2 içerirler. İfade edilen diğer proteinler, iskelet kasında da bahsedilen MYH7 ve LDB3'dür.

Uyarı ve ileti sistemi

Kalbin kasılarak kendisine gelen kanı bir pompa gibi davranarak vücuda vermesi elektrik akımları sayesinde kasılması ile olmaktadır. Kalbin yönetim sisteminde özel hücre kümeleri, demetleri ve lifleri bulunmaktadır. Uyarı ve ileti sistemi, sinoatrial düğüm (SA düğümü), atriyoventriküler düğüm (AV düğümü), atriyoventriküler demet (his demeti) ve purkinje lifleri olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Bunlardan ilk ikisi uyarı sisteminde, diğer ikisi ise ileti sisteminde yer almaktadır.

Bir kalp atımı, kalbin sağ kulakçığının üst bölümlerinde bulunan sinoatrial düğümün elektriksel bir uyarı çıkarmasıyla başlamaktadır. Bu düğümün özelliği eşit aralıklarla ve belirli bir hızda (dinlenme durumunda dakikada ortalama 60-80 kez) uyarı çıkarmasıdır. Bu bölge kalbin doğal pili olarak bilinmektedir. Sinüs düğümünde (Sinoatrial) oluşmuş olan bu uyarı, kalbin her iki kulakçığı boyunca, yine bu iş için özelleşmiş iletim yolları ile aşağıya doğru yayılıp bu uyarı ile birlikte kulakçıklar kasılarak içlerindeki kanı karıncıklara gönderirler. Sonrasında uyarı, kulakçıklar ile karıncıklar arasında bulunan diğer bir özel bölgeye; atriyoventriküler (AV) düğüme gelir. Elektrik iletisi karıncıklara ulaştırılmadan önce atriyoventriküler düğümde 0,1 saniyelik gecikme kulakçıkların karıncıklardan önce kasılmasını sağlar. Böylelikle kulakçıklar ile karıncıkların aynı anda kasılması engellenir. Böylece atriyoventriküler düğümden geçen akım, His-Purkinje sistemi ile uyarı tüm karıncıklara yayılır ve karıncıklar kasıldıklarında içlerindeki kanı akciğerlere ve aort yoluyla vücuda pompalarlar. Böylelikle sinüs düğümü yeniden başka bir uyarı çıkarıp başka bir döngü başlatır. Sinoatrial düğüm dakikada ne kadar uyartı çıkartıyorsa (dinlenme durumunda ortalama 60-80 defa), kulakçıklar ve karıncıklar o sayıda sistol yaparlar. Bir kalp vuruşu karıncıkların sistolüdür.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Notlar


Kaynak hatası: <ref> "lower-alpha" adında grup ana etiketi bulunuyor, ancak <references group="lower-alpha"/> etiketinin karşılığı bulunamadı (Bkz: Kaynak gösterme)


Новое сообщение