Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.

Mastoidit

Подписчиков: 0, рейтинг: 0
Mastoidit
Gray1193.png
Kafatasının sol yandan görünümü. Kemik ve sütürlerin anatomik ilişkileri. Mastoid parça merkeze yakın olarak etiketlenmiş yapıdır
Uzmanlık Kulak Burun Boğaz (Otolaringoloji)

Mastoidit kafatası tabanında bulunan, temrporal kemiğin bir parçası olan ve içierisinde hava hücreleri olan mastoid parçanın enfeksiyonu olarak tanımlanır. Enfeksyon mastoid boşluktaki hava hücreleri içerisindeki mukozal yüzeyin infalamasyonudur. Mastoid parça içerisindeki hava hücreleri kulakla bağlantı halindedir. Mastoidit sıklıkla yeterli tedavi edilmemiş akut Orta kulak iltihabı sonucunda gelişir ve eskiden çocukluk çağında ölüm sebeplerinin önemli bir kısmından sorumluydu. Günümüzde gelişmiş antibiyotikler nedeniyle gelişmiş ülkelerde bu hastalıklar daha çok medikal tedavi ile takip edilemkte, cerrahiye nadiren ihtiyaç duyulamktadır. Antibiyotik reçete edilme oranlarında azalma olması günümüzde orta kulak iltihabı artışına sebep olmamıştır. Bunun bir nedeninin çocukluk çağı aşılarından olan Hemofilus ve Streptokok aşıları olduğu düşünülmektedir.Tedavi edilmemiş enfeksiyonlar komşu kemik yapılara ve kafa içi alana yayılarak ciddi komplikasyonlara sebep olabilir.

Bulgu ve semptomlar

Subperiosteal absenin eşlik ettiği mastoidit

Mastoiditin en sık semptomları, mastoid parça üzerinde ağrı, şişlik ve hassasiyettir. Kulak ağrısı olabilir. Mastoid kemik çevresinde kızarıklık izlenebilir. Enfeksiyona bağlı ateş ve baş ağrısıda tabloya eşlik edebilir. Yeni doğanlarda ve süt çocuklarında bulgular hastalığa özgü olmayıp, iştahsızlık, ishal, huzursuzluk olarak kendini gösterir. Kulaktan akıntı ileri dönem hastalarda ortaya çıkabilir ve uykudan uyanma döneminde yastıkta kahverengi lekeler olarak kendini gösterebilir.

Patofizyoloji

Mastoid parça içerisindeki hava hücreleri gösterilmektedir

Mastoidit oluşumu orta kulaktan mastoid hava hücrelerine geçen enfeksiyon ajanlarının neden olduğu bir enfeksiyondur. Hastalığa en sık sebep olan ajanlar: Streptokokkus pnömonia, Streptokokkus piyojenes, Stafilokokkus aureus, Hemofilus influemza ve Moraksella kataralis'tir. Nadir de olsa Pseudomonas aeruginosa, diğer gram negatif basiller ve anaerobik bakteriler'de bu enfeksiyonlara sebep olabilir. Kronik orta kulak iltihabında ise en sık etkenler Pseudomonas aeruginosa, Enterobakter familyası, Stafilokokkus aureus ve anaerob bakterilerdir. Bazı mastoiditler kolestatom adı verilen, orta kulakta skuamoz hücre ile çevrili keseyle karakterize bir hastalık sebebiyle de ortaya çıkabilirler. Kolestatomlar sık tekrarlayan orta kulak iltihaplarına sebep olurlar.Kolestatom düzgün tedavi edilmezse mastoid kemiği erode eder, mastoidite sebep olur ve ardından ciddi komplikasyonlara sebep olabilir.

Tanı

Bilgisayarlı tomografi:44 yaşında kadın. Sağ kulakta (resimde sol taraf) orta kulak iltihabı (tek ok) ve mastoidit (çift ok) gösterilmiştir. Dış kulak yolunun ise kısmen tıkalı olduğu görülmektedir (üçlü ok)

Mastoidit tanısı klinik muayene ve hastanın hikâyesine dayanılarak konur. Görüntüleme yöntemleri ise tanıya katkı sağlar. Tanı için standart görüntüleme yöntemi manyetik rezonans görüntülemedir fakat bilgisayarlı tomografi de tanı amacıyla kullanılmaktadır. BT özellikle kemikteki erozyonu, enfeksiyonun fasiyal sinire yakınlığını ve beyne ne kadar yakın olduğunu daha net gösterir. İki boyutlu (2-D) X-ray görüntüler tanıda faydalı değildir. Eğer kulaktan akıntı varsa etken tanımlama için kültür gönderilebilir. Eğer hasta kültür öncesinde antibiyotik kullanmaya başlamışsa kültür sonucu negatif gelebilir. Gerekli olduğu durumlarda son aşamada mastoid kemiğin durumunu ve çevre yapıları değerlendirmek için keşif (eksploratif) cerrahisi yapılabilir.

Tedavi

Mastoidektomilerde giriş üçgeni

Antibiyotikler düzenli şekilde ve gerektiği süre kullanılırsa genellikle enfeksiyonlar yayılmadan kontrol altına alınır. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde mastoidit görülme ihtimali düşüktür. Birçok kulak enfeksiyonu bebeklerde, özellikle östaki borusunun gelişmemesine bağlı akıntıların boşalamamasına bağlı ortaya çıkar. Gelişmiş ülkerlerde mastoiditin ilk aşama tedavisi intravenöz antibiyotik tedavisidir. Başlangıçta geniş etkili seftriyakson gibi antibiyotikler kullanılır. Kültür sonuçlarına göre elde edilen organizmaya yönelik antibiyogramda görülen etkili antibiyotiğe geçilir. Enfeksiyonun tam kontrolu için uzun süreli antibiyotik kullanımı gerekebilir. Antibiyotik tedavisine yanıt alınamazsa mavcut tedavi devam ederken cerrahi işlem uygulanır. En sık kullanılan işlem kulak zarına yapılan küçük bir kesidir (miringotomi). Bunun dışında drenajı sağlayacak şekilde kulak zarına tüp de yerleştirilebilir (tüp timpanoplasti). Bu uygulamalar orta kulaktan püy içeriğinin dışarı doğru boşalmasını sağlar. Haftalar veya aylar içerisinde ise tüp kendiliğinden düşer, kulak zarındaki defekt ise kendiliğinden iyileşir. Eğer uygulanan bu tedaviye de yanıt alınamazsa mastoid kemiğin enfekte kısmının cerrahi olarak çıkarılması işlemi (mastoidektomi) yapılır.

Prognoz

Erken tedavi bu enfeksiyonun tedavisinde en önemli adımdır. Antibiyotiklerin mastoid kemiğin alt kısmına etkileri zayıf olduğundan tedavi tam olarak yapılamayabilir veya hastalık bu nedenle sık tekrar edebilir. Mastoidit komşu yapıların enfeksiyonları ile giden bir takım komplikasyonlara sebep olabilir. Enfekiyon iç kulaktaki labirente ulaşabilir ve vertigoya sebep olabilir. Ayrıca işitme kaybı, ve yüzde mimik kaslarının fonksiyon kaybıyla (tek taraflı) giden fasiyal sinir paralizisine sebep olabilir. Kemik ile periost arasında püy birikime bağlı subperiosteal abse ve boyunda SCM kası altında abseleşme olarak ifade edilen Bezold absesine sebep olabilir. Ciddi enfeksiyonlar iltihabın beyine yayılmasına sebep olabilir. Menenjit (beyin zarı iltihabı), epidural abse (kemik ile beyin zarı arasındaki enfeksiyon, dural venöz tromboflebit veya beyin absesine sebep olabilir.

Epidemiyoloji

Amerika Birleşik Devletleri ve benzer derecede gelişmiş ülkelerde mastoidit görülme sıklığı % 0.004 civarındadır fakat bu oran gelişmekte olan ülkelerde daha sıktır. En sık etkilenen yaş grubu 2-13 aylık süt çocuklarıdır. Cinsiyetler arası fark yoktur

Harici kaynaklar

Sınıflandırma
Dış kaynaklar

Новое сообщение