Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Araknoid kist
Araknoid kist | |
---|---|
Araknoid kiste ait MRG görüntüsü
| |
Uzmanlık | Beyin ve sinir cerrahisi |
Araknoid kistler, beyin ve omuriliği kaplayan üç meningeal tabakadan biri olan beynin kortikal yüzeyi ile ile kafatası kaidesi arasında veya araknoid membran arasında gelişebilen, araknoidal hücreler ve kollajen ile kaplı beyin omurilik sıvısının doldurduğu kistik yapılardır . Primer araknoid kistler konjenital bir bozukluk iken, ikincil araknoid kistler kafa travması sonrası ortaya çıkabilmektedir. Primer kist vakalarının çoğu bebeklik döneminde başlar; ancak, ergenlik dönemine kadar tespit edilemeyebilir.
Belirti ve bulgular
Araknoid kistler kistin çok büyük olduğu durumlar dâhil çok büyük oranda bulgu vermeyen yapılardır. Bu nedenle tespit edildiği semptomların mevcut kistin varlığı, büyüklüğü, yeri ile ilişkilendirilebilmesi için detaylı inceleme ve tetkik gereklidir.
Semptomlar kistlerin büyüklüğüne ve konumuna göre değişir, ancak küçük kistlerde genellikle semptom yoktur ve hemen her zaman tesadüfen keşfedilirler. Öte yandan, büyük kistlerden bazı semptomlara neden olabilir:
- Özellikle çocuklarda kraniyal deformasyon veya makrosefali (başın genişlemesi)
- Çocuklarda suprasellar bölgedeki kistler, bobble-head bebek sendromu adı verilen başın sallanması ve başını sallama olarak tanımlanır.
- Sol orta kraniyal fossadaki kistler, etkilenen çocuklar üzerinde yapılan bir çalışmada DEHB (Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) ile ilişkilendirilmiştir.
-
Baş ağrısı . Baş ağrısı yaşayan bir hastanın mutlaka araknoid kisti olması gerekmez.
- Migren veya gerilim tipi baş ağrısı olan 78 hastayı içeren 2002 yılında yapılan bir çalışmada, BT taramaları hastaların üçte birinden fazlasında anormallikler gösterirken araknoid kistler bu çalışmadaki hastaların sadece % 2,6'sını oluşturuyordu.
- Bir çalışmada, intrakraniyal araknoid kistleri olan hastaların % 18'inde spesifik olmayan baş ağrıları bulundu. Bu vakaların % 75'inde kist temporal yerleşimliydi.
- Nöbetler
- Hidrosefali (beyin omurilik sıvısının aşırı birikmesi)
- Artmış kafa içi basıncı
- Gelişimsel gerilik
- Davranış bozuklukları
- Mide bulantısı
- Dysdiadokinesis
- Hemiparezi (vücudun bir tarafında zayıflık veya felç)
- Ataksi (kas kontrolü eksikliği)
- Müzikal halüsinasyon
- Pre-senil demans, sıklıkla Alzheimer hastalığı ile ilişkili bir durum
- Yaşlı hastalarda (> 80 yaş) semptomlar kronik subdural hematom veya normal basınçlı hidrosefali ile benzerdir:
- bunaklık
- İdrarını tutamamak
- Hemiparezi
- Baş ağrısı
- Nöbetler
Kistin konuma özgü semptomlar
- Supratentoryal araknoid kistler, Ménière hastalığı semptomlarını taklit edebilir.
- Frontal araknoid kistler depresyon ile ilişkilendirilmiştir.
- Sol temporal lobdaki kistler psikoz ile ilişkilendirilmiştir. Sol fronto-temporal kist aleksitimi belirtileri gösterebilir.
- Sağ sylvian fissüründeki kist, 61 yaşındaki bir hastada şizofreni benzeri semptomların yeni başlamasına neden olmuştur.
- Sol orta kraniyal fossada kisti olan bir hastada işitsel halüsinasyonlar, migren benzeri baş ağrıları ve periyodik paranoya izlenmiştir
- Sol temporal lob kistleri olan hastalarda manik depresyona (bipolar bozukluk) benzer duygudurum bozuklukları izlenmiş ve dışa dönük saldırganlık gösterdikleri tespit edilmiştir.
Nedenleri
Araknoid kistlerin kesin nedeni bilinmemektedir. Araştırmacılar, araknoid kist vakalarının çoğunun, araknoid zarın açıklanamayan yırtıklardan kaynaklanan gelişimsel malformasyonlar olduğuna inanmaktadır.
Bazı durumlarda, orta fossada meydana gelen araknoid kistlere azgelişmişlik (hipoplazi) veya temporal lobun sıkışması eşlik eder. Orta fossa araknoid kistlerin gelişiminde temporal lob anormalliklerinin rolü kesin olarak bilinmemektedir.
Kalıtsal bozuklukların araknoid kistlerle bağlantılı olduğu bazı durumlar vardır.
Minör kafa travması nedeniyle araknoid kistler komplike olabilirler. Travma, bir kist içindeki sıvının diğer alanlara sızmasına neden olabilir (örn. Subaraknoid boşluk). Bir kistin yüzeyindeki kan damarları yırtılabilir ve kist içine kanamalara (intrakistik kanama) neden olabilir, kistin boyutunun artamsına neden olabilir. Bir kan damarı bir kistin dışına kanarsa, hematom ortaya çıkabilir. İntrakistik kanama ve hematom vakalarında, birey kafatası içinde artmış basınç semptomları ve yakındaki sinir (nöral) dokunun kompresyonuna bağlı belirtiler gösterebilir.
Bazı bilim adamları araknoid kistlerin gerçek bir konjenital malformasyon olup olmadığını veya bunun ikincil kistlerden ayrılıp ayrılmaması gerektiği yönünde fikir ayrılılıklarına sahiptir. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, BT sisternografi ile araknoid kist ve subaraknoid boşluk arasındaki bağlantıda farklılıkları gösterilmiştir. Bir dizi hastada araknoid kist sıvısı ve BOS karşılaştırması kimyasal bileşimde farklılıklar olduğunu göstermiştir.
Araknoid kistler Marfan sendromu, araknoidit veya korpus kallozum agenezisi gibi diğer bozukluklara sekonder olarak da ortaya çıkabilir.
Teşhis
Tanı esas olarak MRG'dir . Araknoid kistler sıklıkla diğer klinik nedenlerle yapılan MRG taramalarında tesadüfen tespit edilirler. Uygulamada, semptomatik araknoid kistlerin teşhisi semptomların mevcut olmasını gerektirir ve kist tespit edilen kişilerin çoğunda hiçbir zaman semptom geliştirmez.
Araknoid kistleri olan bir hastanın değerlendirilmesinde yararlı olduğu düşünülen bilişselliği değerlendirmek için kullanılan kısa bir ankete dayalı olan mini-mental durum muayenesi (MMSE) bulunmaktadır.
Sınıflandırma
Araknoid kistler beyinde veya omurgada bulunabilir . İntrakraniyal araknoid kistler genellikle araknoidal boşluklara bitişik olarak ortaya çıkar. Spinal araknoid kistler ekstdural, intradural veya perineural olabilir ve radikülopatiyi gösteren belirti ve semptomlarla ortaya çıkma eğilimindedir.
Araknoid kistler ayrıca birincil (konjenital) veya ikincil (edinilmiş) olarak sınıflandırılabilir ve insanlarda, kedilerde ve köpeklerde bildirilmiştir.
Araknoid kistler nispeten asemptomatik olabilir veya sinsi semptomlarla ortaya çıkabilir; bu nedenle tanı sıklıkla gecikir.
Tedavi
Çoğu araknoid kistler asemptomatiktir ve tedavi gerektirmez. Semptomatik olduğunda tedavi gerekebilir. Kistin basıncı azaltmak için çeşitli prosedürler mevcuttur.
- Serebral şantın yerleştirilmesi:
- Dâhili bir şant ile subdural bölgeye boşalır.
- Kistoperitoneal bir şant periton boşluğuna boşaltımı sağlar.
- Fenestrasyon:
- Kraniyotomi ile kist eksizyon
- Çeşitli endoskopik teknikler umut vadetmektedir (lazerli teknikler de dâhil olmak üzere).
- İğne aspirasyonu veya burr-hole (kafatasına açılan delik) ile drenaj.
- Kapsüler rezeksiyon
- Farmakolojik tedaviler nöbetler veya ağrı gibi semptomların kontrolünde kullanılabilir.
Prognoz
Çoğu araknoid kist asemptomatiktir ve tedavi gerektirmez. Komplikasyonlar oluştuğunda, araknoid kistleri tedavi edilmeden bırakmak, kistlerin veya kanamanın genişlemesine ve bu nedenle kalıcı ciddi nörolojik hasara sebep olabilir. Bununla birlikte, tedavi edilen semptomatik araknoid kistler tedaviden fayda görürler.
Daha spesifik durumlar aşağıda listelenmiştir:
- Cerrahi öncesi biliş bozukluğu olan hastalar, kistin cerrahi dekompresyonundan sonra iyileşme gösterdi.
- Cerrahi, uygun hasta grubunda psikiyatrik bulguları düzeltebilir.
Epidemioloji
Araknoid kistler popülasyonun % 1,1'inde görülür 2:1 erkek: kadın cinsiyet dağılımı mevcuttur. Bunların sadece % 20'sinde ikincil hidrosefali semptomları vardır.
2.536 sağlıklı genç erkeğin değerlendirildiği bir çalışmada, % 1,7'lik bir yaygınlık bulunmuştur. Tespit edilen anormalliklerin sadece küçük bir yüzdesi acil tıbbi müdahale gerektirir.
Sınıflandırma |
---|