Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.

Şiddet

Подписчиков: 0, рейтинг: 0

Şiddet, bir kişi veya gruba yönelik; mağdurun bedensel bütünlüğüne, mallarına veya simgesel ve kültürel değerlerine zarar verecek şekildeki her türlü davranıştır.

Bir mala zarar verme, yakma gibi mala yönelik eylemler ile cinayet, yaralama, dayak, tecavüz, rehin alma gibi kişiye yönelik fiziksel saldırılar ve tehdit, küfür, ayrımcılık, hakaret gibi kişiyi duygusal baskı altına alan bireysel eylemlerin yanı sıra toplumsal koşullar ya da sistem tarafından uygulanan baskılar, savaş, terör ve işgaller şiddet örnekleridir.

Etimolojik köken ve tanım

Şiddet, Türkçeye Arapça'dan geçmiş bir kelimedir; sertlik, katılık, zorluk anlamlarındaki "şdd" kökünden gelir. İngilizce'deki "violence" karşılığı kullanımı 20. yüzyıla aittir. 1901 tarihli Kamûs-ı Türkî'de "sertlik; sert, katı davranış, kaba kuvvet" anlamında tanımlanmıştır. Latince sert ya da acımasız kişilik anlamındaki Violentia 'dan Fransızca ve İngilizce gibi batı dillerine giren Violence, bir kişiye güç veya baskı uygulayarak isteği dışında bir şey yapmak veya yaptırmak; zorlama, saldırı, kaba kuvvet, bedensel ya da psikolojik acı çektirme ve yaralama olarak tanımlanır.

Günümüzde şiddet kelimesi Türkçede "bir olgunun gücü, yoğunluğu, sertliği, yeğinlik" anlamlarında ve "kaba kuvvet" anlamında kullanılır. Bu ikinci anlamında şiddet tanımlanırken geçmişte sadece zarar vermeye yönelik fiziksel eylemler tanıma dahil edilirken; zamanla failin zarar vermeye, baskı kurmaya yönelik psikolojik ve cinsel eylemleri de tanıma dahil edilmiştir. Şiddet, farklı disiplinler tarafından ele alınmış bir konu olması ve zamana ve topluma göre değişen bir olgu olması nedeniyle ne olduğu konusunda herkes tarafından kabul gören bir tanım yoktur. Hem fiziksel hem de psikolojik acı verme özelliğini kapsayan bir tanımlaması şu şekilde yapılmıştır:"bir kişi veya topluluğun, fiziksel ve ahlaki bütünlüğüne, mülkiyetine, kültürel veya sembolik değerlerine karşı herhangi bir birey, grup ya da örgüt tarafından verilen zarar".

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şiddeti şu şekilde tanımlamıştır: “Şiddet; kendisine, başkasına, bir gruba veya topluma karşı kasti olarak fiziksel baskı veya güç kullanmak, tehdit etmek veya fiiliyata geçirmek, yaralama, ölüm, psikolojik zarar, gelişim bozukluğu veya mahrum bırakmaya neden olmak veya bu durumların gerçekleşme ihtimalini artırmaktır."

Şiddet türleri

Fransız araştırmacı Jean-Claude Chesnais'in "Şiddetin Tarihçesi" (1981) adlı kitabında yer verdiği ve Interpol'ün sınıflandırmasını esas alan tipolojisinde şiddet türleri şu şekilde ele alınmıştır:

Özel Şiddet
  • Cürümsel şiddet
    • Ölümle sonuçlanan
    • Bedensel şiddet
    • Cinsel şiddet
  • Cürümsel olmayan şiddet
Kolektif Şiddet
  • Vatandaşın iktidara karşı şiddeti
  • Devletin vatandaşa karşı şiddeti
    • Devlet terörü
    • Endüstriyel şiddet
  • Son kertede şiddet :Savaş

Türk sosyolog ve siyaset bilimci Doğu Ergil, şiddeti farklı eksenlerde sınıflandırdığı "Şiddetin Kültürel Kökenleri"(2001) başlıklı yazısında şiddetin bireysel veya kolektif uygulanıp uygulanmamasını başlı başına bir eksen olarak ele almış; şiddetin failinin mafya çetesi, toplumsal sınıf, kabile, etnik grup, devlet, ulus gibi farklı büyüklükteki bir grup olabileceğine dikkat çekmiştir. Suç sayılıp sayılmamasına göre ikiye ayırarak cinayet, soygun, tecavüz, etnik temizlik, sömürgeleştirme gibi suç sayılan açık şiddetin yanı sıra toplumun geleneklerinden ve kültürel değerlerinden kaynaklanan, suç sayılmayan dolaylı şiddete örnek olarak yaygın trafik kazaları, kronik yoksulluk ve eğitimsizlik, çevre kıyımını göstermiştir. Son olarak şiddet, demokratik olmayan toplumlarda sürekli bir durum olarak ortaya çıkan yapısal şiddet (şiddetin, düzeni bozmaya çalışanlara karşı bir "önlem" olarak sunulduğu durumlar) ile elverişli durumlarda geçici olarak ortaya çıkan konjoktürel şiddet olarak ikiye ayrılmıştır.

Hedefi açısından şiddet amaçsal ve araçsal şiddet şeklinde iki kısımda incelenmektedir: Amaçsal şiddet kişinin kendi dışındaki birey, eşya veya hayvana kasıtlı olarak kötülük yapması, kötülük yapmayı arzulamasıdır (örneğin intikam amacıyla birini öldürmek). Araçsal şiddet ise başka bir kazanım için (örneğin gücünü, sosyal konumunu korumak için) şiddeti araç olarak kullanmaktır. Bu ayrımın kategorik olmadığı, şiddetin çoğu kez bu ikisinin karışımı halinde işlendiği de iddia edilmiştir.

Şiddet sıklıkla şiddete maruz kalanlara göre ve uygulanan şiddet tipine göre kategorilendirerek değerlendirilmektedir.

Maruz kalanlara göre şiddet

Uygulanan şiddet tipine göre

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar


Новое сообщение