Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Tropik yağmur ormanı
Tropikal yağmur ormanı ekvatoral bölgede yer alan, sıcaklık ortalaması 20-30 derece arasında değişilik gösteren, yıllık yağış ortalaması 2000-4000 milimetre arasında değişen bir yağmur ormanları türlüdür. Latin Amerika, Orta Afrika, ve Güneydoğu Asya'da geniş alan kaplarlar.
Milyonlarca yıl önce ortaya çıkan ve yeryüzünde yaşayan hayvanların yüzde 80'ini barındıran tropik yağmur ormanları günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ekolojik sistemler bozulurken, pek çok canlının yaşam alanı yok edilmektedir. Bitki örtüsünün yoğunluğu nedeniyle tropik yağmur ormanları gezegenimizin en önemli oksijen kaynaklarından biri durumdadır. Ayrıca kıtalar üstündeki en büyük su deposu işlevini görürler. Bu nedenle onların yok edilmesi büyük ekolojik felaketlere yol açabilir.
Bitki türü geniş yapraklı ormanlardır ve yıl boyunca yeşil kalırlar.
Tropikal yağmur ormanları esas olarak 23,5°K (Yengeç Dönencesi) ve 23,5°G (Oğlak Dönencesi) enlemleri arasında yer alır. Tropikal yağmur ormanları Orta ve Güney Amerika, batı ve orta Afrika, batı Hindistan, Güneydoğu Asya, Yeni Gine adası ve Avustralya'da bulunur. Deniz seviyesinden 3000 metre yüksekliğe kadar görülebilirler. Tropikal yağmurlarını diğer yağmur ormanları türünden ayıran özellik, metrekare başına düşen yağmurun 1500 milimetreden fazla olmasıdır. Yağış ve sıcaklıkların fazla olması nedeniyle yıl boyunca nem oranı yüksektir. Bunun yanı sıra, yıllık sıcaklık 18 °C’nin altına düşmez. Kakao, orkide, kauçuk gibi malzemelerin anavatanıdır. Bitki türlerinin yaklaşık üçte ikisi burada bulunur. Ayrıca burada yetişen bitkilerin bir kısmı ilaç sanayisinde de kullanılmaktadır. Tropikal Yağmur Ormanlarının bitki örtüsü geniş yapraklı ve yıl boyunca yeşil kalan ağaçlardır. Bu ağaçların tepeleri zayıf, dallanma geçmek ve gövde şekilleri düzensizdir.
Hayvan türleri arasında orangutan, goril, şempanze, yılan, yarasa, kertenkele, maymun, geyik ve kertenkele bulunur. Topraklarının yaklaşık 2/3’ü asidiktir ve besin elementlerle yetersizdir. Topraktaki fosfor bitkilerin kullanamayacağı bileşikler teşkil etmek üzere demir ve alüminyumla birleşme eğilimindedir. Toksik derecede alüminyum içerirler.