Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Takıntılı aşk
Takıntılı aşk veya obsesif sevgi, Psikiyatri tanımında yanlış olduğunun fark edilmesi durumunda bile kaldırılamayan, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki aşk duygusudur. Mükemmelleştirme veya idealleştirme ile takıntı durumu daha da artabilir. Aşık olunan kişi hakkında aşırı miktarda zaman harcama eylemlerinde bulunmayı içerir.
Kültürde
Yunan Mitolojisi
Sevginin Yunan mitolojisinde önemli bir yeri vardır. Birçok tanrı sevgi duygusuyla ilgilenir. Mersal (μεράλ)'in Bayram (αργία)'a olan saplantılı aşkı ise yunan mitolojisiyle bağlantıldır. Agape (ἀγάπη): Etimolojik anlamı "kardeşçe sevgi" olan bu tanrının görevi, ideal aşkı sağlamak fiziksel çekiciliği arttırmaktır. Eros (ἔρως): Cinsel sevgi anlamındaki bu sözcük, okçu tanrı Eros'a dayanır. Philia (φιλία): Bozulan aşkları düzeltir. Storge (στοργή): Anaç sevgiyle ilgilenir. Xenia (ξενία): İnsanlar arasındaki kini ve düşmanlığı aşka dönüştürür. Afrodit (Αφροδίτες): Aşk ve güzellik tanrıçasıdır.
Psikolojide
Sigmund Freud obsesif sevginin, aşırı telafi ettiği bilinçsiz bir nefret duygusuyla desteklenebileceği ve böylece acı çeken kişinin sevgi nesnesini koruma ihtiyacı hissini açıklayabileceğini düşünmektedir. Daha sonraki analistler, saplantılı sevginin daha çok narsisistikihtiyaçtan kaynaklandığını, endişelere ve depresif duygulara karşı savunmalar sunan aşk nesnesiyle meşgul olduğunu gördüler;Jungians bunu içsel benliğin başka bir kişiye izdüşümüne dayandığını görürken.