Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Seçici serotonin geri alım inhibitörü
Seçici serotonin geri alım inhibitörü | |
---|---|
Fluoksetin, SSRI sınıfı bir antidepresan
| |
İlaç sınıfı | |
Sınıf tanımlayıcıları | |
Amaç | Majör depresif bozukluk, anksiyete bozuklukları |
ATC kodu | N06AB |
Biyolojik hedef | Serotonin taşıyıcısı |
Klinik veri | |
Drugs.com | İlaç Sınıfları |
Vikiveri öğesi |
Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (kısaca SSGİ; İngilizceː selective serotonin reuptake inhibitor, kısaca SSRI) majör depresif bozukluk, anksiyete bozuklukları ve diğer psikolojik bozuklukların tedavisinde antidepresan olarak kullanılan bir ilaç grubudur. Yan etkilerinin az olması, etkinlikleri ve tolere edilebilirlikleri nedeniyle sıklıkla depresyon ve diğer birçok psikiyatrik bozukluk için birinci basamak ilaçlar olarak kullanılırlar.
Bu gruba dahil etken maddeler arasında sertralin, sitalopram, fluoksetin, paroksetin, fluvoksamin, essitalopram vb. yer alır.
Kullanım alanı
Her ne kadar SSRI'ların asıl kullanım amacı majör depresyonun tedavisi olsa da, yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, bipolar bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk, panik bozukluk, premenstrüel disforik bozukluk ve travma sonrası stres bozukluğu tedavisi için kullanımları FDA tarafından onaylanmıştır.
Depresyon
Antidepresanlar, İngiltere Ulusal Sağlık Ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü (NICE) tarafından şiddetli depresyonun birinci basamak tedavisi ve terapiye rağmen hala devam eden hafif ila orta dereceli depresyonun tedavisi için önerilmektedir. SSRI'lar depresyonun tedavisinde birinci olarak tercih edilen antidepresan sınıfıdır.
2018 yılında, 21 antidepresan ilacın etkinliğini karşılaştıran bir araştırmada, essitalopramın diğer antidepresanlara kıyasla depresyonun tedavisinde daha etkili olduğu tespit edilmiştir.
Yaygın anksiyete bozukluğu
SSRI'lar, terapiye rağmen hala devam yaygın anksiyete bozukluğunun (YAB) tedavisi için İngiltere Ulusal Sağlık Ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü (NICE) tarafından önerilmektedir.
Antidepresanlar, YAB'de kaygıda orta düzeyde bir azalma sağlar. Plaseboya göre daha etkililerdir. Farklı antidepresanların YAB tedavisinde etkenliği benzerdir.
Sosyal anksiyete bozukluğu
Bazı SSRI'lar sosyal anksiyete bozukluğu (SAB) için etkilidir, ancak semptomlar üzerindeki etkileri her zaman belirgin değildir. Terapiye rağmen kaygı durumunun hala devam etmesi durumunda kullanılabilirler. Paroksetin, sosyal anksiyete bozukluğu için onaylanan ilk SSRI'dır. Paroksetinin ardından sertralin ve fluvoksamin de FDA tarafından SAB'nin tedavisi için onaylanmıştır. Esitalopram ve sitalopram onaylanmamış olmalarına rağmen SAB'nin tedavisinde başarıyla kullanılmaktadırlar. Fluoksetin, SAB'nın tedavisi için plasebo ile aynı etkiye sahip olduğundan kullanılmamaktadır.
Travma sonrası stres bozukluğu
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tedavi edilmesi zor olan bir ruhsal bozukluktur. Genellikle tedavi çok etkili değildir. SSRI'larda diğer antidepresanlar gibi bu bozukluk için çok etkili değildirler. TSSB için FDA onaylı olan SSRI'lar paroksetin ve sertralindir.
Panik bozukluk
Panik bozukluğunun tedavisi için FDA tarafından onaylanan SSRI'lar fluoksetin, paroksetin ve sertralindir. Benzodiazepinlerle birlikte kullanılabilirler. İlaç tedavisi panik atakların sıklığını azaltmada etiki olsa da, panik atak durumunda kişinin kendini kontrol edebilmesi için piskoterapi gereklidir.
Obsesif-kompulsif bozukluk
SSRI'lar, özellikle fluvoksamin, obsesif-kompulsif bozukluğun (OKB) tedavisinde etkilidirler. Fluoksetin, sertralin, paroksetin ve fluvoksamin OKB'nin tedavisi için FDA tarafından onaylanmış SSRI'lardır. Kanada'da, SSRI'lar yetişkin bireylerde OKB'nin birinci basamak tedavisinde kullanılırlar. İngiltere'de, yalnızca orta ila şiddetli derecede semptom görülmesi durumunda birinci basamak olarak kabul edilirler.
Çocuklarda, SSRI'lar yan etkilerin yakından izlenmesi şartıyla orta veya şiddetli düzeyde OKB tedavisinde kullanılabilir. Bunula birlikte, çocuklarda antidepresan kullanımından mümkünse sakınılmalıdır.
Yan etkileri
SSRI'ların yan etkileri ilaçtan ilaca değişmektedir ve bunları içerebilir:
- Artmş kemik kırılma riski
- Akatizi
- İntihar düşünceleri
- Duygusal körelme
- Cinsel işlev sorunları
- Kardiyovasküler problemler
- Artmış kanama riski
- Bruksizm
Cinsel işlev bozukluğu
SSRI'lar, anorgazmi, erektil disfonksiyon (ED), libidonun azalması, genital uyuşukluk ve cinsel anhedoni (zevksiz orgazm) gibi çeşitli cinsel işlev bozukluklarına neden olabilir. SSRI'larda cinsel sorunlar yaygındır. Bazı durumlarda, SSRI'ların kullanımının durmasına rağmen cinsel işlev bozuklukları devam edebilir. Cinsel işlev bozuklukları, insanların ilacı bırakmasının en yaygın nedenlerinden biridir.
SSRI'ların meni kalitesini olumsuz etkileyebileceğini öne süren araştırmalar vardır.
Duygusal körelme
Bazı antidepresanlar, hem olumlu hem de olumsuz duyguların şiddetinin azalmasının yanı sıra ilgisizlik, isteksizlik ve motivasyonsuzluk ile karakterize edilen duygusal körlüğe neden olabilir. Bu yan etki, özellikle SSRI'lar ve SNRI'lar gibi serotonerjik antidepresanlarda daha çok görülmektedir. Atipik antidepresanların kullanımı sonucunda, diğer antidepresanlara kısayla duygusal körelme daha seyrek görülür.
Serotonin sendromu
Serotonin sendromu genel olarak iki veya daha fazla serotonerjik ilacın birlikte kullanılmasından kaynaklansa da, bazen SSRI doz aşımı durumunda ortaya çıkabilir. Semptomların derecesi, ölüm potansiyeli dahil olmak üzere hafiften şiddetliye kadar değişebilir. Hafif veya orta dereceli vakalarda görülen semptomlar yüksek kalp hızı, ateş, titreme, terleme, midriyazis (büyük göz bebekleri), miyoklonus ve hiperrefleksidir.Monoamin oksidaz inhibitörlerinin (MAOI) SSRI'larla birlikte alınması ölümcül olabilir. MOAI'leri, monoamin nörotransmiterlerin parçalanması için gereken monoamin oksidaz enziminin çalışmasını engeller (inhibisyon). Monoamin oksidaz olmadan vücut gereksiz monoaminleri ortadan kaldıramaz, bunun sonucunda da monoamin seviyelerini arttıran başka bir ilaç ile birlikte kullanıldıklarında vücuttaki monoamin miktarı ölümcül seviyelere ulaşabilir. Serotonin sendromu eğer doğru bir şekilde tanımlanırsa hastane ortamında başarıyla tedavi edilebilir. Serotonin sendromunun bazı semptomlarını kontrol altına almak için benzodiazepinler kullanılabilir.
Antidepresan yoksunluk sendromu
Seçici serotonin geri alım inhibitörleri, uzun süreli tedaviden sonra aniden kesilmemelidir. Antidepresan yoksunluk sendromunda bulantı, baş ağrısı, baş dönmesi, titreme, karıncalanma ve yanma hissi, eklem ağrıları ve uykusuzluk gibi semptomlar görülebilir. Fluoksetin kullanan hastalarda görülen yoksunluk semptomları diğer SSRI'lara göre daha azdır. Yoksunluk semptomlarını en aza indirmek için hasta tekrar SSRI kullanımına başlatılıp, ardından dozu azaltarak ilacın kullamı tamamen kesilebilir.
Etki mekanizması
SSRI'ların terapötik etkileri, araştırmacıların monoamin hipotezinde depresyonun nedeni olarak kabul ettiği yetersiz serotonini artırmaya dayanmaktadır, fakat günümüzde bu hipotez çoğu araştırmacı tarafından yetersiz kabul edilmektedir. SSRI'lar, nörotransmitter olan serotoninin presinaptik nörona geri alımını sağlayan 5-HTT proteinini inhibe ederek kullanilabilir serotonin seviysini arttırır. Diğer antidepresan sınıflarından farklı olarak, SSRI'ların dopamin veya norepinefrin gibi diğer nörotransmitterler üzerinde etkisi çok daha azdır. Ayrıca SSRI'ların adrenerjik, kolinerjik ve histaminerjik reseptörler üzerindeki etkilerinin daha az olması nedeniyle Trisiklik antidepresanlardan ve MAOI'lerinden daha az yan etkiye sahiptir.