Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.

Nazi öjeniği

Подписчиков: 0, рейтинг: 0
1935'te Berlin'deki Yaşam Harikaları sergisindeki öjenik posteri. Poster, "üstün" (Höherwertige) ırk ile karşılaştırıldığında "aşağı" (Minderwertige) ırk'ın daha yüksek doğurganlık oranı ile gelecekte topluma egemen olacağını göstermektedir.

Nazi öjeniği (AlmancaNationalsozialistische Rassenhygiene, "Ulusal Sosyalist Irk Hijyeni", aynı zamanda "Erbpflege Öjeniği" olarak da bilinir.) Nazi Almanyası'nda sağlıklı unsurlarının çoğaltılması, sağlıksız unsurlarının ise azaltılması yoluyla insan soyunun geliştirilmesini amaçlayan politikalar toplamıdır. Alman halkının biyolojik gelişimini amaçlayan üstün ve saf Alman ırkı oluşturmayı hedefleyen ırksal bir ideolojidir.

Nazi döneminden önce ve dönem boyunca Almanya'da gerçekleştirilen öjenik araştırmalar, büyük ölçüde ilham aldığı Amerika Birleşik Devletleri (özellikle Kaliforniya) ve Birleşik Krallık ile benzerdi. Bununla birlikte, zengin Nazi destekçileri öjenik araştırmalara yoğun bir şekilde yatırım yaparak, özellikle Adolf Hitler'in liderliğinde bu programların önemi ciddi bir şekilde artmıştır. Programlar daha sonra Nazilerin ırksal politikalarını tamamlayacak şekilde geliştirildi.

Nazi öjenik politikalarının hedefinde olan; büyük ölçüde mahkumlar, yozlaşmışlar, muhalifler, doğuştan zihinsel ve fiziksel engelleri olan insanlar (Almanca : erbkranken) kalıtsal hastalıkları olanlar, epilepsi, şizofreni, manik-depresif, serebral palsi, kas hastalıkları, sağır, kör, homoseksüel, deli ve zayıf insanlar dahil, 400.000'den fazla kişi kendi iradesi dışında kısırlaştırıldı, 300.000'e yakın kişi bir toplu katliam programı olan T4 Operasyonu kapsamında öldürüldü. Haziran 1935'te Hitler ve kabinesi yedi yeni kararname listesi çıkardı. 5 numaralı kararname kısırlaştırma soruşturmalarını hızlandırmaktı.

Öjenik kavramı çoğunlukla Nazi Almanyası'nda Rassenhygiene ("Irksal Hijyen") terimi olarak adlandırılıyordu. Alternatif bir terim ise Volksaufartung (ırksal gelişme) olarak adlandırılabilir.

Nazi öjeniğinin temelleri

Erken Alman öjeniği hareketi Wilhelm Schallmayer ve Alfred Ploetz tarafından yönetildi. Henry Friedlander, Alman ve Amerikan öjeniği hareketlerinin benzer olmasına rağmen, Alman hareketinin daha merkezileştiğini ve Amerikan hareketi kadar çok çeşitli fikirler içermediğini yazdı. Amerikan hareketinin aksine, Alman Irk Hijyeni tüm toplumu kapsıyordu.

Edwin Black, Nazi öjeniği hareketinin Amerika Birleşik Devletleri'nde iyice yerleşmesinden sonra Almanya'ya yayıldığını yazdı. Kaliforniyalı öjenikçiler, öjenik ve kısırlaştırmayı destekleyen içerik üretmeye ve Alman bilim adamlarına ve tıp uzmanlarına göndermeye başladı. 1933'e gelindiğinde Kaliforniya, diğer tüm ABD eyaletlerinin toplamından daha fazla insanı zorla kısırlaştırmaya maruz bıraktı. Naziler tarafından tasarlanan zorunlu kısırlaştırma programı kısmen Kaliforniya'dan esinlenmiştir.

1927'de, insan genetiğinin yanı sıra fiziksel ve sosyal antropoloji üzerine yoğunlaşan bir kuruluş olan Kaiser Wilhelm Antropoloji Enstitüsü (KWIA), Amerikan hayırsever grup Rockefeller Vakfı'nın önemli mali desteğiyle Berlin'de kuruldu. Alman tıp, antropoloji ve öjenik profesörü Eugen Fischer Kaiser Wilhelm Antropoloji Enstitüsü'nün direktörüydü.

Hitler'in T4 Operasyonu Emri

Hitler'in öjenik görüşleri

Adolf Hitler, dejenere olmuş unsurların ırkın genlerine katılmasıyla ulusun zayıfladığına, ve yozlaştığına inanıyordu. Fiziksel ya da zihinsel olarak engelli olanlar, toplum için yararsı bir genetik tehdit olarak görüyordu. Hitler, Landsberg Hapishanesi'nde tutuklu kaldığı süre boyunca Eugen Fischer'in "İnsan Kalıtımı ve Irk Hijyeni İlkesi" adlı kitabını okumuştu.

1944'te sosyal darwinizm olarak adlandırılan ırkçılık ve rekabet fikri, 1920'lerde Avrupalı ​​bilim adamları ve Viyana basınında tartışıldı. Hitler'in bu fikirleri nereden aldığı belirsizdir. Evrim teorisi o zamanlar Almanya'da genel olarak kabul edilmişti, ancak bu tür aşırılık nadirdi.

Nazi döneminde yayımlanmamış ikinci kitabında Zweites Buch, Hitler, Sparta'yı övmüştür. Sparta'yı ilk "Völkisch (Irkçı) Eyalet" olarak gördüğünü ekledi. Sparta'da yeni doğan bebeklerin incelenmesi ve bir kalıtsal problemle doğmuş olanların ayıklanmasını erken öjenik bir uygulama örneği olarak görerek onayladı:

"Sparta, ilk Völkisch Eyaleti olarak görülmelidir. Hasta, zayıf, deforme olmuş bebeklerin teşhirleri, kısacası, ayıklanması, aslında her ne pahasına olursa olsun, günümüzün korumacı sefil çılgınlığından daha nezih ve gerçekte bin kat daha insancaydı. Doğum kontrolü sonucunda ya da kürtaj yoluyla yüz bin sağlıklı çocuğun hayatını alıyor, daha sonra da hastalık yükü olan dejenere bir ırkı yetiştiriyoruz."

25 Temmuz 1933 tarihli Reich Gazetesi: Kalıtsal Hastalıklı Çocukların Önlenmesine Dair Kanun.

Nazi öjeniği (program)

Naziler, öjenik programlarını oluştururken, Amerika Birleşik Devletleri'nin zorla kısırlaştırma programlarından, özellikle Kaliforniya'da çıkarılan öjenik yasalardan ilham aldılar.

14 Temmuz 1933'te çıkarılan "Kalıtsal Hastalıklı Çocukların Önlenmesine Dair Kanun", herhangi bir Kalıtsal Sağlık Mahkemesi'nin raporuna göre, genetik bozukluklar listesinden bir bozukluğa sahip her vatandaşın zorunlu olarak kısırlaştırılmasına izin verdi.

1933 yasasının temel hükümleri şunu belirtiyordu:

1.Kalıtsal bir hastalığı olan herhangi bir kişi, tıp bilimi deneyimi ile çocuklarının ciddi fiziksel veya zihinsel kalıtsal hastalıklardan engelli olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyorsa, cerrahi bir operasyon (kısırlaştırma) yoluyla üremekten yoksun bırakılabilir.

Nazi Almanyası'nın T-4 Ötanazi Programı için propaganda: "Kalıtsal kusurlardan muzdarip bu kişi yaşamı boyunca topluma 60.000 Reichsmark'a mal oluyor. Alman dostum, bu sizin paranız" Irk Politikaları Ofisi

2.Bu yasanın amaçları doğrultusunda, aşağıdaki hastalıklardan herhangi birinden engelli olan herhangi bir kişi kalıtsal olarak hasta kabul edilecektir:

  1. Doğuştan Zihinsel Yetersizlik,
  2. Şizofreni,
  3. Manik-Depresif Delilik,
  4. Kalıtsal Epilepsi,
  5. Huntington Hastalığı
  6. Kalıtsal Körlük
  7. Kalıtsal Sağırlık,
  8. Herhangi bir ciddi kalıtsal deformite.

3.Şiddetli alkolizm sorunu olan herhangi bir kişi de üreme yeteneğinden yoksun bırakılabilir.

Kanunun faaliyete geçtiği ilk yıl olan 1934'te yaklaşık 4.000 kişi kısırlaştırma yetkililerinin kararlarına itiraz etti. Temyizlerin toplam 3.559'u başarısız oldu. Nazi rejimi sırasında 200'den fazla Kalıtsal Sağlık Mahkemesi (Erbgesundheitsgerichte) kuruldu ve onların kararları altında 400.000'den fazla kişi kendi iradesi dışında kısırlaştırıldı.

Nazi Öjeniği Enstitüleri

Hadamar Kliniği, Nazi kontrolündeki Alman hükümeti tarafından T4 Operasyonu'nun gerçekleştirmek için kullanılan, Alman Hadamar kasabasında bir akıl hastanesiydi. Kaiser Wilhelm Antropoloji, İnsan Kalıtımı ve Öjenik Enstitüsü 1927'de kuruldu. Hartheim Ötanazi Merkezi, Nazilerin engelli olarak gördükleri kişileri öldürdükleri ötanazi programının bir parçasıydı. Kullanılan ilk yöntem, motor egzoz gazlarının otobüslerin içine geçirildiği ve böylece yolcuların öldürüldüğü otobüsler ile hastaları nakletmeyi içeriyordu. Gaz odaları daha sonra geliştirildi. Engellileri ve kalıtsal hastalığı olan kişileri öldürmek için karbonmonoksit gazı kullanılıyordu.

Hadamar'da bir gaz odası

Tanımlama

Temmuz 1934 tarihli "Sağlık Sistemini Basitleştirme Yasası", genetik ve ırksal hijyen için bilgi merkezleri ve sağlık daireleri oluşturdu. Yasa ayrıca, daha sonra kısırlaştırmanın kararlaştırıldığı bir Kalıtsal Sağlık Mahkemesine gönderilen kişilerin 'ihbar' ve 'değerlendirilmesi' için prosedürleri tanımlamıştır.

Kimin 'genetik olarak hasta' olarak kabul edildiğini belirlemeye yönelik bilgiler, öncelikle doktor muayene klinikleri ve sağlık hizmetlerine verilen rutin bilgilerden toplandı. Nazi yetkilileri tarafından, bilgilerin hızlı sıralama ve sayımı için Hollerith delikli kartlara kolayca kodlanabilmesi için Dehomag'ın (1930'larda IBM'in bir yan kuruluşu) yardımıyla tasarlandı.

Kalıtsal hastalığı olanları toplayan bir otobüs

Evlilik ile ilgili Nazi öjeniği politikaları

Naziler 1935'te Nürnberg Yasalarını kabul ettikten sonra, Alman ırkının, ırksal saflığını korumak için her iki eşin de kalıtsal hastalıklar için test edilmesi zorunlu hale geldi. Herkes, muhtemel eşini öjenik olarak dikkatle değerlendirmeye teşvik edildi. SS üyeleri, eşleriyle evlenmeden önce, ailelerinde kalıtsal hastalık olmadığından emin olmaları konusunda uyarıldı.

Nazi öjeniği kürtaj politikaları

Nazi'nin kürtaj politikaları, genel Nazi öjeniği programı ile birlikte şekillendirildi. Naziler iktidara geldikten sonra gebeliği önleyici hapların satışına ilişkin reklamları kısıtladı. Mayıs 1933'te kürtaj hakkı ve kürtaj yapanların halka duyurulmasını yasaklayan yasaları geri almak için ilk düzenlemelere başladı. Aynı yılın Eylül ayında, Berlin Hekimler Konseyi, üyelerini "Kutsal sağlıklı ırkımıza zarar vermeye cüret eden her kötülük yapan kişiye karşı işlem yapılacağı" konusunda uyardı. Kürtaj prosedürleri sıkı bir politik kontrol altına alındı.büyük mücadeleler sonucu kazanılmış ‘kürtaj hakkını’ geri almak için ilk düzenlemelere başladı. Öjenik nedenlerle kürtaj da bu dönemde yasaklandı, ancak bazı kalıtsal sağlık mahkemelerinde bu tür zorla kürtajlar cezadan muaftı.

Ayrıca bakınız


Новое сообщение