Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Karaciğer
Karaciğer | |
---|---|
Latince isim | hepar |
Prekürsor | Ön bağırsak |
Sistem | İnsan sindirim sistemi |
Arter | hepatic artery proper |
Toplardamar | hepatic vein |
Sinir | Çölyak ganglion, Vagus siniri |
Lenf | Hepatic lymph nodes |
Tanımlayıcılar | |
JSTOR | liver |
Microsoft Academic | 2776418720 |
MeSH | D008099 |
TA | 3023 |
FMA | 7197 |
Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Tıbbi literatürde genellikle karaciğerle ilgili terimler Yunanca karaciğer anlamına gelen hepat- kökü ile başlar.
Karaciğer yaşam için gerekli olan hayati bir organdır. Karaciğer yokluğunda veya işlev yitiminde, diyalizle kısa bir süre fonksiyonları devam ettirilebilir fakat karaciğerin fonksiyonunun uzun süreli yokluğunda tek tedavi karaciğer naklidir.
Etimoloji
Türkçede karaciğer ve ciğer kelimeleri, Farsça kökenli "karaciğer" anlamına gelen cigar veya cīgar (جگر/جيگر) sözcüklerinden alıntıdır.Orta Farsça'da yer alan yakar veya cagar kelimesinden evrilmiş bu sözcük aynı zamanda Avestaca yākarə, Sanskritçe yákr̥t (यकृत्) ile kökteştir. Tıbbi literatürde çoğunlukla kullanılan hepar (ἡπαρ) ve hepato terimleri Yunanca kökenli olup bu dilde de karaciğer anlamına gelir. Tüm bu kelimelerin ortak atasının Proto-Hint-Avrupa dilinde bulunduğu tahmin edilen *Hi̯ékʷr̥ (*i̯ékʷr̥) kelimesi olduğu varsayılır.
Embriyoloji
Embriyolojik olarak karaciğer, germ tabakalarından biri olan endodermden gelişen ön bağırsak ile mezenşimden gelişir. İnsan embriyosunda hepatik divertikül ön bağırsağın mezenşime genişlemiş endodermal bir tüpü olup dallanarak karaciğerin temellerini oluşturur. Bu divertikülün sindirim tüplerine yakın kısmı da dallanarak safra kesesini oluşturur.
Hepatoblastların bölgeye varması ile safra kanalcıkları ve karaciğer sinüsoidleri oluşarak karaciğerin ilkel mimarisi gelişmeye başlar. Karaciğer tomurcuğu kendi içinde loblara ayrılır ve umbilikal ven ductus venosus'a, vitelin ven ise portal vene dönüşür. Bunu hepatoblastların hepatositler ile safra sistemini oluşturacak epitel hücrelere farklılaşması takip eder.
Doğumda karaciğer toplam vücut ağırlığının yaklaşık %4'üne tekabül eder ve ortalama olarak 120 g ağırlığındadır. Erişkinlik döneminde karaciğer, doğumdakinin 12 ile 13 katı ağırlığına ulaşır, tekabül ettiği bu ağırlık toplam vücut ağırlığının yaklaşık %2.5 - %3,5'unu oluşturur.
İşlev
Karaciğer metabolizmada önemli bir rol oynar. Glikojen depolanması, kırmızı kan hücrelerinin üretimi, plazma ve protein sentezi, hormon üretimi ve detoksifikasyon da dahil olmak üzere vücutta daha birçok alanda işlevi vardır. Karaciğer ayrıca yağ sindirimine yardımcı alkali bir sıvı olan safrayı ve safra asitlerini üretir ve bu salgıyı hepatik kanallar yoluyla safra kesesi ve oniki parmak bağırsağına yollar. Bu yüzden bu organ safra sisteminin bir parçası kabul edilir.
Organ ayrıca doku sentezi ve normal yaşamsal işlevler için gerekli olan küçük ve karmaşık moleküller de dahil olmak üzere yüksek hacimli biyokimyasal reaksiyonları düzenleyen hepatositleri içinde barındırır. Sayı farklı kaynaklarda çeşitlilik gösterse de, karaciğerin yaklaşık 500 tane işlevi olduğu düşünülmektedir.
Anatomi
Karaciğer, insanlarda simetrik olmayan ve dört lobu bulunan kırmızımsı kahverengi renkli bir organdır. Organ diyaframın hemen altında, karın boşluğunun sağ üst kısmında bulunur ve midenin sağ tarafını ve safra kesesini örter. Bir insan karaciğeri normalde 1,4-1,7 kg ağırlığında olup yumuşak ve üçgen şeklindedir. Karaciğer insanlarda hem en ağır iç organ, hem de en büyük bezdir. Lobüller karaciğerin fonksyonel birimleridir ve her lobül temelde milyonlarca hepatositten oluşur.
Karaciğer segmentleri, yaygın olarak kullanılan Couinaud sisteminde, fonksiyonel loblar, ana portal venin çatallanma yoluyla çapraz bir düzleme dayalı toplam sekiz segmenti kapsamaktadır.
Kan akışı
Karaciğere, hepatik arter ve portal ven adı verilen iki büyük kan damarı bağlıdır. Karaciğerin kan arzının yaklaşık %75'i hepatik portal ven, geriye kalan %25'i ise hepatik arter ile sağlanır. Oksijen açısından ise ihtiyacının yaklaşık yarısı hepatik portal venden, diğer yarısı ise hepatik arterler tarafından karşılanmaktadır.
Portal ven kanı gastrointestinal sistemdeki organlar ile dalak ve pankreastan karaciğere taşır ve sindirilmiş besin yönünden zengindir. Hepatik arter ise abdominal aortta yer alan çölyak arterden dallanır ve oksijen yönünden zengin kanı karaciğerlere iletir.
Bu damarlar kanı, daha sonra karaciğer lobülleri içine dallanacak karaciğer sinüzoidleine taşırlar. Kılcal damarlardan sonra oksijen açısından fakirleşmiş kan, alt ana toplardamara hepatik venler yolu ile drene edilir.
Galeri
İnsan karaciğeri kesiti; görülen açık renkli bölgeler tümördür.
Couinaud sınıflandırmasına göre karaciğer segmentleri
Dış bağlantılar
- Liver at the Open Directory Project.
- VIRTUAL Liver - online learning resource6 Aralık 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Liver enzymes5 Eylül 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Liver & various pathologies CAT Scans27 Aralık 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - CT Cases.net
Üst | |||||
---|---|---|---|---|---|
Alt |
|
||||
Yardımcı organlar |
Wikimedia Commons'ta Karaciğer ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |