Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.

Fetiş

Подписчиков: 0, рейтинг: 0
Togo Lomé'da bir vodoo fetiş marketi, 2008

Fetiş, doğaüstü veya büyüsel gücü olduğuna inanılan tapınma nesnesidir.

Etimoloji

Terim, Portekizce büyü, tılsım ya da muska anlamında feiticodan kaynaklanır.

Özellikleri

Deniz kabuğu, vb. doğal bir nesne veya tahtadan yontulmuş bir heykelcik gibi yapay, cansız bir nesne fetiş olabilir. En önemli özellikleri, kutsal olanın gücünü içerdiğine inanılması, taşınabilir olması ve taşıyanın her zaman ulaşabileceği yerde bulunmasıdır. Auguste Comte ve Charles de Brosses, fetişi dinin kaynağını açıklayan kuramlarında temel olarak kullanmışlardır.

Tarihi

Portekizliler ilk başlarda Batı Afrika yerlilerinin dini uygulamalarında kullanılan nesneleri ifade etmek için feitico(fetiş) kavramını geliştirdiler. Fetiş, cazibe ve efsun gibi daha nötr terimleri veya juju, büyücülük veya ruh çağırma gibi popüler terimleri ifade edebilir.

Fetiş kavramı Charles de Brosses tarafından Batı Afrika dinini eski Mısır dininin büyülü yönleriyle karşılaştırırken 1757'de Avrupa'da popüler hale geldi. Daha sonra Auguste Comte, dinin evrimi teorisinde kavramı kullandı, burada fetişizmi en erken (en ilkel) aşama olarak gösterdi, ardından ise çoktanrıcılık ve tektanrıcılık. Bununla birlikte, etnografi ve antropoloji, tek tanrılı dinlerin bazı eserlerini fetiş olarak sınıflandırır. Örneğin, Kutsal Haç ve bazı Hıristiyanlık formlarında bulunan kutsanmış ev sahibi veya cemaat simgeleri burada fetişizmin örnekleri olarak kabul edilir.

Fetişizm teorisi 18. yüzyılın sonunda Hegel tarafından kutsandı. Hegel'e göre, Afrikalılar soyut düşünceden acizdi, fikirleri ve eylemleri dürtü ile yönetildi ve bu nedenle fetiş bir nesne, o zamanlar keyfi olarak hayali güçlerle dolu olan herhangi bir şey olabilirdi.

19. ve 20. yüzyıllarda din tarihçileri Tylor ve McLennan, fetişizm kavramının, insanlar ve maddi nesneler arasındaki ilişkiye odaklanmak için insanlar ve Tanrı arasındaki ilişkiden uzaklaşmaya ve bunun sırayla, doğal olaylar için yanlış nedensellik modellerinin oluşturulmasına izin verdiğine dikkat çekti. Bunu tarihsel ve sosyolojik olarak merkezi bir sorun olarak gördüler.

Ayrıca bakınız


Новое сообщение