Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Fakoemülsifikasyon
Fakoemülsifikasyon veya fako, gözün iç lensinin ultrasonik bir el aygıtı ile emülsiyon haline getirildiği ve gözden aspire edildiği (emildiği) modern bir katarakt cerrahisidir. Emilen sıvılar, ön kamarayı (anterior kamara) korumak için dengeli tuz çözeltisi ile sulanarak (irrigasyonla) değiştirilir.
Köken
"Fako- (Yunanca, Phakós > phako-, mercimek) + "emülsifikasyon" sözcüklerinin birleştirilmesinden köken almaktadır.
Hazırlık ve önlemler
Oküler cerrahi için uygun anestezi bir gerekliliktir. En yaygın olarak topikal anestezi, tipik olarak tetrakain veya lidokain gibi lokal bir anestezik maddenin damlatılmasıyla kullanılır. Başka bir seçenek olarak lidokain ve/veya daha uzun süre etkili bupivakain anestezisi, ekstraoküler kasları daha çok hareketsiz hale getirmek ve ağrı duyusunu en aza indirmek için göz kası konisini çevreleyen alana (peribulbar blok) veya göz kası konisinin arkasına (retrobulbar blok) enjekte edilebilir. Göz kapağı sıkışmasını azaltmak için ara sıra lidokain ve bupivakain kullanarak yüz siniri bloğu yapılabilir. Genel anestezi; çocuklar, kataraktlı travmatik göz yaralanmaları, çok endişeli veya iş birliğine yanaşmayan (non-koopere) hastalar ve hayvanlar için önerilir. Lokal anestezide kardiyovasküler izlem yeğlenir, genel anestezi ortamında zorunludur. Povidon-iyot gibi antiseptiklerin kullanımı da içinde olmak üzere alanı ameliyata hazırlamak için uygun steril önlemler alınır. Steril örtüler, önlükler ve eldivenler kullanılır. Bir kap ile plastik bir örtü fakoemülsifikasyon sırasında sıvıların toplanmasına yardımcı olur. Göz kapaklarını açık tutmak için bir göz spekulumu yerleştirilir.
Cerrahi teknik
Fakoemülsifikasyon yapılmadan önce, cerrahi araçların girmesine olanak sağlamak için gözde bir veya birden çok insizyon (kesi) yapılır. Cerrah daha sonra, gözün içindeki lensi saran kapsülün ön yüzünü kaldırır. Fakoemülsifikasyon cerrahisi, mikroişlemci kontrollü sıvı dinamiği olan bir makinenin kullanılmasını da kapsamaktadır. Bunlar peristaltik veya venturi tipi bir pompa temelli olabilir.
Fako probu, titanyum veya çelik iğneli ultrasonik bir el aygıtıdır. Pompa, parçacıkları ucundan emerken, kataraktı yontmak ve emülsifiye etmek için iğnenin ucu ultrasonik frekansta titreşir. Bazı tekniklerde, çekirdeği daha küçük parçalara ayırmaya yardımcı olmak için bir yan açıklıktan "dilici, doğrayıcı (chopper)" adı verilen ikinci bir ince çelik aygıt kullanılır. Katarakt genellikle iki veya dört parçaya bölünür, her parça emülsiyon haline getirilir ve emilerek aspire edilir. Çekirdek emülsifikasyonu, parçacıkları aspire etmeyi kolaylaştırır. Fakoemülsifikasyon ile sert merkezî lens çekirdeği bütünüyle çıkarıldıktan sonra, daha yumuşak dış lens korteksi yalnızca emme ile çıkarılır.
Posterior kapsülü olduğu gibi bırakırken, kalan periferik kortikal maddeyi aspire etmek için bir irrigasyon-aspirasyon probu veya iki elli (bimanüel) sistem kullanılır. Diğer katarakt çıkarma işlemlerinde olduğu gibi, kalan lens kapsülüne bir göz içi lens implantı (GİL; intraoküler lens implantı, İOL) yerleştirilir. Bir poli(metil metakrilat) GİL implante etmek için kesi genişletilmelidir. Katlanabilir bir GİL implante etmek için kesinin genişletilmesi gerekmez. Uygun güce sahip silikon veya akrilikten katlanabilir GİL, bir tutucu/katlayıcı veya GİL ile birlikte sağlanan özel bir yerleştirme cihazı kullanılarak katlanır.
GİL, daha sonra sokulur ve kapsüler paket içindeki arka kamaraya yerleştirilir (paket içi implantasyon). Bazen arka kapsüler yırtıklar veya zonüler diyaliz nedeniyle siliyer sulkus implantasyonu gerekebilir. Daha küçük bir insizyon gerektiğinden, çok az dikiş gerekir veya hiç dikiş gerekmez ve katlanabilir GİL kullanıldığında hastanın iyileşme süresi genellikle daha kısadır.
Geçmiş
Charles Kelman, kendi diş hekiminin ultrasonik probundan ilham aldıktan sonra 1967'de fakoemülsifikasyonu tanıttı.
Araştırma
Fakoemülsifikasyonda ultrason kullanımı; kornea ödemi ve ameliyattan sonra maküler ödem gibi etkilere neden olabilir. Bununla birlikte, kimi durumlarda, ultrason enerjisi kullanımı maküler ödem üretmez. Fakoemülsifikasyonda maküler ödemin nedeni, ameliyat sırasında göz içi basıncının dalgalanmasıdır. Göz içi dalgalanması, mikro kabarcıklar oluşturabilir ve maküler damarlarda retina sinir lifi tabakasında mikro iskemiye neden olabilecek mikro emboli oluşturabilir.
Fakoemülsifikasyon yoluyla katarakt cerrahisi ile kombine glokom cerrahisinin tek başına katarakt cerrahisine (fakoemülsifikasyon yoluyla) göre herhangi bir avantajı olup olmadığını belirlemeye çalışan bir Cochrane incelemesi; tek başına fakoemülsifikasyon katarakt ameliyatı geçiren gözlerle karşılaştırıldığında, kombine (glokom ve fakoemülsifikasyon) ameliyat geçiren gözlerin önemli ölçüde daha düşük göz içi basıncına (-1.62 mmHg) sahip olduğunu buldu. Yazarlar, incelenen çalışmaların pek çok farklılığa ve yetersiz bildiri sonuçlarına sahip olduğu için bu bulgunun kesin olmadığını belirtmiştir.
Lazer destekli katarakt cerrahisinin etkinliğini standart ultrason fakoemülsifikasyonu ile karşılaştırmak isteyen 16 çalışmanın gözden geçirilmesi, bir prosedürün diğerine göre yararlarını gösteren belirsiz kanıtlar bulmuştur. 14500'den fazla gözün ve 37 çalışmanın meta-analizi sonucu, iki teknik arasında görsel veya kırılgan sonuçlar veya genel komplikasyonlar açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır.
Postoperatif göz iltihabı tedavisinde NSAİİ'leri kortikosteroidlerle karşılaştıran klinik çalışmalar belirsizdi, ancak NSAİİ'lerle tedavi edilen hastaların sistoid maküler ödem geliştirme olasılığının daha düşük olduğuna ilişkin bazı kanıtlar bulunmaktaydı.
Ayrıca bakınız
- Afrika Katarakt Projesi
- Göz Ameliyatı
- Hidrodiseksiyon