Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.

Erkeğe yönelik şiddet

Подписчиков: 0, рейтинг: 0
Srebrenitsa Soykırımı Anıtı'ndaki Srebrenitsa Katliamı'nda öldürülmüş sivillere ait 6.500 mezartaşından bazıları. En az 8.372 Bosnalı erkeğin öldürüldüğü Srebrenitsa Katliamı, erkeklerin özellikle hedef alındığı cinayetlere verilebilecek en ünlü örneklerinden biridir.

Erkeğe yönelik şiddet, erkeklere veya oğlanlara karşı işlenen şiddettir. Erkekler hem şiddetin mağduru hem de failleri olarak sık sık görülmektedir. Erkeklere yönelik cinsel şiddet, çoğu toplumda kadınlara yönelik olandan farklı muamele görmekte ve uluslararası hukuk tarafından büyük ölçüde tanınmamaktadır. Erkeklere yönelik şiddet hem erkekler hem de kadınlar tarafından gerçekleştirilirken, ABD Adalet İstatistikleri Bürosu verilerine göre erkeklerin erkekleri öldürdüğü cinayetler, toplam cinayetlerin %65,3'ünü oluşturmaktadır.

Toplumun tutumu

Sosyal tutumlar üzerine yapılan araştırmalar, mağdurun ve failin cinsiyetine bağlı olarak şiddetin az ya da çok ciddi olarak algılandığını göstermektedir.

Aggressive Behavior adlı yayında yer alan bir araştırmaya göre, kadına yönelik şiddetin, saldırganın cinsiyeti ne olursa olsun, üçüncü şahıslar tarafından polise bildirilme olasılığı yaklaşık üçte bir daha yüksekti. Aynı araştırmaya göre en çok polise bildirilen cinsiyet kombinasyonu erkek fail ve kadın mağdurdu. Uluslararası hukuk uzmanı Solange Mouthaan'ın iddiasına göre, çatışma senaryolarında erkeklere yönelik cinsel şiddet, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddete odaklanmak adına göz ardı edilmektedir.

Yapılan sosyal deneylerde toplumun erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığındaki tepkinin aynısını kadının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığında göstermediği görülmüştür.

Time'da yazan Cathy Young, fiziksel istismar ve cinsel saldırıya uğrayan erkek kurbanların muamelesinde çifte standartlara meydan okuyacak kadar çaba göstermediği için feminist hareketi eleştirdi.

Aile içi şiddet

"Bir adama süpürgeyle vuran kadın", Kalküta, Hindistan, 1875.

Kendilerine karşı yapılan aile içi şiddeti bildiren erkekler, toplumun gözünde kendilerinde meydana gelen maçoluk veya erillik eksiklikleri nedeniyle aşağılanmaya ve küçük düşürülmeye maruz kalabilirler. Bunun yanında, erkeklere karşı yapılan partner şiddeti toplum tarafından kadınlara karşı yapılan partner şiddetinden daha az tanınmaktadır; bu, kendilerine karşı şiddet uygulanan erkeklerin bu şiddeti bildirmeleri önünde başka bir engel olabilir. Bazı yorumculara göre, toplum içerisinde erkeklerin her zaman aile içi şiddet uyguladıkları ve asla mağdur olmadıklarına dair bir paradigma vardır.

Erkeklere karşı partner şiddetinin kadınlara karşı olana oranla yaygınlığı farklı çalışmalar arasında oldukça tartışmalı olup, bazı ülkeler konu hakkında hiçbir veriye sahip değildir. Bazı araştırmacılar, gerçek erkek kurban sayısının, maruz kaldıkları şiddeti bildirmeyen erkeklerin sayısı nedeniyle resmî istatistiklerinden çok daha fazla olabileceğine inanmaktadır. Bununla birlikte, aile içi şiddet hem erkekler hem de kadınlar arasında dünya çapındaki en az bildirilen suçlar arasındadır.

Kadınların ortalama olarak fiziksel olarak erkeklerden daha zayıf olmaları nedeniyle ilişkilerde kadınların erkeklere yönelik şiddeti genellikle önemsizleştirilmektedir ve bu gibi durumlarda tehlikeli nesnelerin ve silahların kullanımı ihmal edilmektedir. 1990'lardan beri yapılan araştırmalar, erkeklere karşı aile içi şiddet durumlarına polis dahil olduğunda yaşanan önyargı sorunlarının varlığını tespit etmiştir.

Cinayet

ABD Adalet İstatistikleri Bürosu'na göre cinayet istatistikleri
Erkek suçlu / Erkek mağdur %65,3
Erkek suçlu / Kadın mağdur %22,7
Kadın suçlu / Erkek mağdur %9,6
Kadın suçlu / Kadın mağdur %2,4

ABD'de 1976'dan sonraki suç istatistikleri, kurbanın kadın veya erkek olmasına bakılmaksızın, cinayet faillerinin çoğunluğunu (%88) erkeklerin oluşturduğunu göstermektedir. Ayrıca erkekler hem erkek hem de kadın suçluları içeren cinayetlerde mağdur olarak sık sık mağdur olmaktadır (kurbanların %74,9'u erkektir). ABD Adalet İstatistikleri Bürosu'na göre, erkekleri öldüren kadınlar büyük olasılıkla tanıdıklarını, eşleri veya erkek arkadaşlarını öldürürken, erkeklerin yabancıları öldürme olasılığı daha yüksektir. Çoğu durumda kadınlar, yakın partner şiddetine maruz kaldığı için erkekleri öldürür, ancak bu araştırma son 100 yılda yaklaşık 97 kişilik bir örneklem büyüklüğündeki kadınlar üzerinde yapılmıştır.

Rızasız sünnet

Sünnete karşı yapılan küçük bir protesto, Washington Kongre Merkezi önü

Rızasız erkek sünneti, birkaç grup tarafından genç erkeklere ve erkek çocuklara yönelik bir şiddet biçimi olarak kabul edilir. Uluslararası Ceza Mahkemesi, zorla sünneti "insanlık dışı bir eylem" olarak değerlendirmektedir. Bazı mahkeme kararları bunun çocuk haklarının ihlali olduğunu tespit etmiştir.Bangladeş, Endonezya, Pakistan, Filipinler, Güney Kore, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri gibi bazı ülkelerde, yeni doğan bebek erkekler rutin olarak çocuğun rızası olmadan sünnet edilmektedir. Dünya çapında Yahudi oğlanlar sekiz günlükken, Müslüman oğlanlar ise çoğunlukla 7 gibi genç bir yaşta sünnet edilmektedir.

Polis şiddeti

Amerika Birleşik Devletleri'nde polis cinayetleri genç erkeklerin önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. ABD'de her 2000 erkekten 1'i ve 33.000 kadından 1'i ölümcül güç kullanımı sonucu ölmektedir. Son verileri kullanan araştırmalar, Siyahi, Hispanik ve Yerli Amerikalı/Alaskalı bireylerin polis tarafından orantısız bir şekilde durdurulduğunu ve karşılaşmalarda öldürüldüklerini bulmuştur. Bu eşitsizlikler, polis cinayeti oranlarının özellikle beyaz olmayan insanlar için daha yüksek olduğunu göstermektedir. Siyahi erkeklerin polis tarafından öldürülmesi 1000'de 1 oranındadır.

Avustralya, Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık'tan alınan veriler de polis nezaretindeyken ölümün erkekler arasında daha sık olduğunu göstermektedir. Türkiye'de de Ali İsmail Korkmaz, Gezi Parkı Protestoları sırasına polisler tarafından öldürülen erkeklere örnek gösterilebilir.

Savaş ve toplu cinayetler

Yalova Katliamı sırasında Yunan askerleri tarafından eli kesilip kolundan ve omzundan sakat bırakılmış 9 yaşındaki Müslüman bir erkek çocuk.

Askerlik hizmetleri çoğunlukla sadece erkekleri içerir ve sadece erkekleri savaşlarda savaşmaya zorlar, bu askerlerin karşı taraftaki erkeklerle karşılaşması kaçınılmaz olarak erkek katline yol açacaktır. Bu yüzden dünyada çatışma ve savaşlardan kaynaklanan ölümlerin büyük çoğunluğu erkeklerden oluşur. Savaş ve soykırım gibi yapısal şiddet durumlarında, erkekler ve oğlanlar sıklıkla özellikle seçilir ve öldürülür. Savaş sırasında ve dışında gerçekleşmiş toplu katliamlarda sivil erkekler ve erkek çocuklar ölümlerin çoğunu oluşturmuşlardır ve oluşturmaya devam etmektedirler.

Kosova Savaşı'nda toplu katliamlarda sivil erkek kurbanlarının, tüm sivil kayıpların %90'ından fazlasını oluşturduklarını tahmin edilmektedir. Bağımsız bir insan hakları örgütü olan Gendercide Watch, tarih boyunca özellikle erkeklere karşı işlenmiş birden fazla katliam olayını belgelemiştir. Bu olaylara 1986-89 El-Enfal Operasyonu, 1915 Ermeni Kırımı ve 1994 Ruanda Soykırımı örnek verilebilir. Toplu cinayetlerde erkeklerin özellikle hedef alınmasının yakın tarihte gerçekleşmiş ve çok bilinen bir diğer örneği ise Temmuz 1992'de en az 8.372 Bosnalı erkeğin Sırp Cumhuriyeti Ordusu tarafından katledildiği Srebrenitsa Katliamı'dır.

Savaşlar sırasındaki toplu katliamlarda erkeklerin özellikle hedef alınması çoğu zaman, savaşan askerlerin karşı tarafın ordusunda savaşan veya başka bir şekilde karşı tarafta olan erkeklerin rakipleri ve bu yüzden ele geçirdikleri üstünlüğe bir tehdit olduğuna inanması sonucu gerçekleşir. Bunun yanında, askerlerin karşı taraftaki erkeklerin kendilerini savunmak için savaşmaya ve onları öldürmeye çalışmasından korkmaları da bir sebep olarak öne sürülmüştür. Kadınların askerlerin toplumlarındaki rolleri, karşı taraftaki kadınlara erkeklere davrandıkları gibi davranmaya ne kadar yatkın olduklarını etkileyebilir ancak çoğu toplumda erkeklerin "savaşçı" rolünde olması savaş sırasında erkeklerin katliyle sonuçlanmaktadır.

Erkeklerin zorla askere alınması da bazen erkeğe yönelik şiddet olarak sınıflandırılır.

Erkekler tarafından erkeklere karşı işlenen savaş tecavüzleri, karşı tarafın moralini yıpratmak amacıyla sıklıkla kullanılan bir psikolojik savaş yöntemidir. Yöntem oldukça eskidir ve en eski Haçlı Seferleri sırasında gerçekleştiği kaydedilmiştir. Silahlı çatışma ve savaş zamanlarında erkekler tecavüze uğrayabilir, üreme organları kesilebilir veya sakat bırakılabilir, cinsel olarak küçük düşürülebilir ve hatta köleleştirilebilirler. Özellikle hadım, üreme yeteneğinin kaybı ve "tam erkek" statüsünün yitirilmesi gibi güçlü psikolojik etkileri olan bir fiziksel işkence aracı olarak kullanılır. Her türlü cinsel şiddet uluslararası hukukta suç sayılırken, erkeklere yönelik cinsel şiddet hakkındaki sessizlik kültürü çoğu zaman erkek mağdurları desteksiz bırakmaktadır. Tecavüzü savaşta kullanılan bir silah olarak sınıflandıran kuruluşların %3'ünden daha azı erkek kurbanlardan bahsetmekte veya savaş tecavüzünün erkek kurbanlarına yardım etmektedirler.


Новое сообщение