Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Beni Kureyza Muharebesi

Beni Kureyza Muharebesi

Подписчиков: 0, рейтинг: 0
Beni Kureyza Muharebesi
İslamiyet'in İlk Savaşları
Tarih Ocak 627
Bölge
Beni Kureyza Kalesi, Medine, Arabistan
Sonuç Müslüman zaferi
Taraflar
Müslümanlar Beni Kureyza
Komutanlar ve liderler
Muhammed
Ali bin Ebu Talib
Çatışan birlikler
3000 piyade, 30 atlı -

Beni Kureyza Muharebesi veya Beni Kureyza Gazvesi (Arapça: غزوة بني قريظة, Ghazwat Benî Qariza), 627 yılında İslam peygamberi Muhammed'in güçleri ile Medineli Yahudi kabilesi Benî Kurayza güçleri arasında gerçekleşen savaştır. Savaş, Müslümanların zaferiyle sonuçlanmıştır.

Geleneksel rivayetlerde savaşın sebepleri, gelişimi ve sonucu

Benî Kaynuka ve Benî Nadîr kabilelerinin sürgün edilmesinden sonra Medine’de kalan son Yahudi kabilesi Benî Kurayza, 622'de düzenlenen Medine Antlaşması'na göre, şehri Müslümanlar ile birlikte savunmaya katılması gerektiği hâlde Hendek Savaşı'nda (627) bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve bazı kaynaklara göre de karşı tarafta, Müslümanlara karşı mücadele etmişlerdi. Buna ilaveten, kabile, Medine’den sürgün edildikten sonra Hayber Kalesi'ne yerleşen Benî Nadîr kabilesiyle ittifak kurmuştu.

Muhammed, Hendek Muharebesi'nin ardından, miladi 15 Nisan 627 tarihinde, kendisine bağlı güçlere silahlarını bırakmamalarını ve o günkü ikindi namazını Benî Kurayza topraklarında kılmalarını emretti. Kendisi de zırhını giyip silahlarını kuşanarak oraya gitti. Kabilenin yaşadığı alanın önünde mevzilenen Müslüman güçler, düşmanlarından silahlarını bırakmalarını ve ardından kalelerinden inerek teslim olmalarını talep etti. İstekleri Yahudiler tarafından reddedilince savaş başladı.

Savaşın gelişimi

Müslümanlar, 3.000 piyade ve 36 süvariden oluşurken, Benî Kurayzalıların (400-900 arasında verilen sayılar olmakla birlikte) 600-700 arasında olduğu düşünülmektedir. Karşılıklı ok ve taş atışlarıyla 15 veya 25 gün devam eden kuşatmadan sonra kaynakları tükenmeye başlayan kabile, önce mal ve silahlarını bırakıp birer deve yükü eşya ile Medine’den ayrılmayı önerdilerse de Muhammed bunu kabul etmedi ve sadece kayıtsız şartsız teslim olabileceklerini söyledi. Başlarına gelecekleri anlayan kabilenin ileri gelenleri, bir süre daha beklenen Benî Nadîr'in yardımının gelmeyeceğini anlayınca aman dileyerek koşulsuz şartsız teslim olmak istediler. Bu istek, olabilecekler hakkında Yahudileri kuşkuya düşürdü; çünkü daha önceden Benî Kaynuka kabilesi için benzer bir şekilde katliam emri verilmişti. Ancak Hazrecliler, müttefikleri Benî Kaynuka Yahudileri için aracı olup onları ölüm cezasından kurtarmışlardı. Bunu dikkate alarak Evs kabilesi de Muhammed’e gelip ondan müttefikleri olan Benî Kurayza’ya iyi davranılmasını istediler.

Bu durumda, eski dost ve müttefikleri olan Evs kabilesinden Sa’d bin Muâz’ı hakem ilan ederek vereceği hükme razı olup tamamen teslim oldular. Hakemlik geleneği Arap kültüründe bulunuyordu ve İslam'ın sonraki dönemlerinde de işlevsel olarak başvurulan bir yöntemdi.

Savaşın sonucu

Beni Kurayza mahkumlarının idam edilmesi tasviri (Muhammed Rafi Bazil, 18. yüzyıl, British Library). Taberî ve İbn Hişam, Beni Kurayza kabilesinden 600-900 kişinin kafasının kesildiğinden bahseder.

Sa’d bin Muâz, hakem olarak, savaşacak güçte olanların öldürülmesine, kadın ve çocukların esir edilerek Müslümanlar arasında paylaştırılmasına, mallarının ganimet olarak alınmasına karar verdi. Muhammed'in de, hem ihanetin cezasının ölüm olduğunu bildiren Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat’a uygun olan (Tesniye, 20:10-15), hem de Müslümanların kutsal kitabı Kur'an'ın "bozguncular" için öngördüğü ayetlere (Mâide, 5:33-34) uygun olarak bu kararı uyguladığı söylenmektedir. Medine'nin pazar yerinde hendekler kazdırıldığı ve hendek içinde 800 kadar yetişkin Yahudi erkeğin kafaları kesilmek suretiyle toplu bir idamın gerçekleştirildiği iddia edilir. Bu işlemin de üç veya dört gün sürdüğü rivayet edilir. Söylenenlere göre, sadece kuşatma sırasında İslam’ı seçen dört savaşçı idamdan kurtulmuştur.

Muhammed, ailesindeki tüm erkeklerin ölümünden sonra esir-cariye durumuna düşenlerden olan Reyhâne bint Zeyd'i kendi payına aldı ve kocası Benî Kurayzalı Hakem'in (Abdülhakem) idamından sonra onu karısı yapmak istedi; ancak Reyhâne bunu istemedi. Reyhâne bint Zeyd ile Muhammed'in arasında geçenler, kaynaklara göre farklılıklar göstermektedir. Ancak konu üzerinde kesinlik olmasa da birçok kaynağın ortak görüşü, Reyhâne bint Zeyd'in Kur'an'ın örtünme kuralına açıkça karşı geldiği ve Muhammed'in eşi olacağına cariye olarak kalmayı tercih ettiğidir.

Kur'an'da bahsi geçtiği iddia edilen ayetler

Bu olayın bazı Müslümanları dehşete düşürdüğü ifade edilmekte, ancak ayetlerde bunun gerekliliği üzerinde durulduğu söylenir; ve bu söylemlerin bu olayı kastettiği iddia edilir.

Allah, ehl-i kitap'tan onlara destek verenleri kalelerinden indirdi, kalplerine korku saldı; artık onların bir kısmını öldürüyorsunuz, bir kısmını da esir alıyorsunuz. Onların topraklarını, evlerini, mallarını, o zamana kadar ayak basmadığınız bir toprağı size Allah miras bıraktı. Allah her şeye kâdirdir. (Kur'an, Ahzâb Suresi, 26-27)

Savaş hakkında görüşler ve eleştiriler

Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu görüşleri

Bu hikâyelerin doğruluğu Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu gibi araştırmacılar tarafından şüphe ile karşılanmaktadır. Hadis ve siyer kaynaklarında Muhammed'in hayatı ile hiçbir bağlantısı olmayan hikâyelerin, Muhammed'in hayat hikâyesine birtakım değişiklikler yapılarak eklemlenmiş olabileceği sıklıkla dile getirilen konulardandır.

Bu görüşlere göre; İslam çölde çok tanrılı putperestler arasında değil, Yahudi ve Hristiyan metinlerinin iyi bilindiği bir ortamda yükseldi. "Kafirler" putperest müşrikler değildi, ancak polemik olarak tektanrıcılıktan biraz sapmış olarak kabul edilen tektanrıcılardı. Müslümanlar ve Yahudiler arasındaki bağlantı, İslam'ın ilk dönemlerinde çok yakındı. Yahudiler de "inananlar" olarak adlandırılırdı ve ümmetin bir parçasıydı. Örneğin, Medineli Yahudi kabilesi Beni Kurayza'nın katledilmesine ilişkin hikâye gibi bazı Yahudi karşıtı metinler, İslam'ın Yahudilikten ayrıldığı zamanda, yani Muhammed'den çok sonra (100-150 yıl sonra) ortaya çıktı.

Müslüman görüşleri

Sünni Müslüman âleminde; hadislere, rivayetlere ve Muhammed'den yaklaşık 100-130 yıl sonra bazı Arap ve Yahudi kökenli tarihçilerin iddia ettiklerine dayandırılan bu olayı ciddi bir şekilde kabul edenler bulunmaktadır. TDV İslam Ansiklopedisi'nde söz konusu olay, buna yakın bir şekilde anlatılır; Beni Kurayzalıların Medine Sözleşmesi'ne ve Müslümanlara ihanet ettikleri, kuşatma sırasında aralarında bir hakem seçerek Tevrat'a uygun bir şekilde bir hüküm verilip ardından erkeklerin kafaları kesilmek suretiyle idamın yapıldığı ifade edilmektedir. Bu da çoğu Sünni kesim tarafından genellikle kabul edilir.

İsrail'in güneyinde yer alan, Lut Gölü'nden yaklaşık 4000 metre yukarıda bulunan Masada.

Fakat bunların yanında, bu olayı kabul etmeyen, hatta ciddi bir biçimde eleştiren, tartışan ve yeren birçok Müslüman kişi de vardır. İlahiyatçı Mustafa İslamoğlu, MS 73-74 civarında İsrail'in güneyindeki Masada'da gerçekleşen toplu Yahudi intiharının, bir Yahudi torunu olan İbn-i İshak tarafından çarpıtılarak "Beni Kureyza" şeklinde ortaya atılmış yersiz bir iddia olduğunu söylemektedir. Söz konusu bu olay tarihte, Romalılara teslim olmak istemeyen Masada'daki 960 kadar Yahudinin intiharıyla sonuçlanır.Romalı general Flavius ​​Silva liderliğindeki 8000 Romalı asker Masada'yı kuşattıktan sonra, kazanma şanslarının kalmadığını anlayan Yahudiler, kurtuluş ümitlerinin tükendiği bir anda, aralarından silah kullanmayı bilen 10 kişiyi, kendilerini öldürmeleri için görevlendirirler. Kural gereği bu 10 kişi, diğer 950 kişiyi öldürdükten sonra, birbirlerini de öldürerek kimse hayatta kalmaksızın toplu bir intihar gerçekleştireceklerdir. Toplu intihardan sadece 2 kadın ve 5 çocuk hayatta kalmıştır.Mustafa İslamoğlu, Masada'da ölen Yahudilerin toplam sayısının Muhammed'e isnat edilen bu hadisedeki toplam Yahudi ölü sayısına olan benzerliği dikkat çekerek bunu eleştirmektedir.

Bu konuda ilahiyatçı İhsan Eliaçık da Mustafa İslamoğlu'na benzer sözlerde bulunur, bu hadisenin bir Yahudi torunu olan İbn-i İshak'ın bir çarpıtması olduğunu ve Beni Kureyza kabilesinden de sadece suçlu görülen 3-4 erkeğin idam edildiğini belirtir.

Modern görüşler

Filistin doğumlu İsviçreli hukuk profesörü Sami Ezzib, bu konuda dikkat çeken bir ifade ile Hayber Muharebesi ve Kurayza Katliamı gibi konuların Yahudi kutsal kitabında yer aldığını, ancak bu kaynağa göre Yahudilerin Yahudi olmayanları katlettikleri bilgisini vermektedir.

Ayrıca bakınız


Новое сообщение