Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Allison Balfour
Другие языки:

Allison Balfour

Подписчиков: 0, рейтинг: 0
photo of road leading to sea loch with hills in the background
Allison Balfour, İrlanda'da, Orkney anakarasındaki Stenness bölgesinde yaşıyordu.

Allison Balfour ya da Margaret Balfour (ö. Kirkwall, 16 Aralık 1594), cadı olduğu öne sürülen ve bu yüzden ölüm cezasına çarptırılarak öldürülen bir İskoçtur. 1594'te gerçekleştirilen cadılık davası, kendisinden en çok bahsedilen İskoç büyücülük vakalarından biridir. Balfour'un yaşadığı İskoçya'nın Orkney Adaları'ndaki Stenness bölgesinde, o dönem yürürlükte olan 1563 İskoç Cadılık Yasası'na göre büyücülük, ölüm cezası gerektiren bir suçtu.

Balfour'un 1594 yılında gerçekleştirilen mahkemesi esnasında bölgenin yönetimi, Orkney'in 2. EarlPatrick Stewart'taydı. Patrick Stewart, küçük kardeşlerinin, özellikle de Carrick Kontu John Stewart'ın kendisini öldürmek için komplo kurduklarını düşünmekteydi. John'un hizmetkarlarından biri olan ve on bir gün boyunca işkence gördükten sonra Balfour'un da komplocuların arasında yer aldığını itiraf eden ve onu suçlayan Thomas Paplay'in elinde zehir bulunduğunu fark etti.

Paplay infazından hemen önce itirafını geri çekmiş olsa da, Balfour ve ailesi, bir itiraf alınana kadar işkence gördükleri Kirkwall'a nakledildi. Balfour yargılandı, büyücülükten suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı. Tıpkı Paplay'in yaptığı gibi, 16 Aralık 1594'teki infazından hemen önce Balfour da itirafını geri çekti, masum olduğunu alenen ilan etti ve kendisine ve aile üyelerine yapılan işkenceleri anlattı. 16 Aralık 1594'te Kirkwall'daki Gallow Ha''da idam edildi.

Arka plan

Orkney adalıları, büyücülüğün, afsunculuğun ve doğaüstü yaratıkların geniş bir yelpazede yorumlandığı eski bir geleneğe sahiptiler. Büyülü güçler genel yaşam tarzının bir parçası olarak kabul ediliyordu ve sorgulanmıyordu. İskoçya'da cadı avları yaklaşık olarak 1550 yılında başladı;İskoç Kraliçesi Mary'nin parlamentosu, 1563 yılında İskoç Büyücülük Yasası'nı kabul etti, bu yasaya göre cadılık suçunun cezası ölüm cezası olarak belirlendi. Orkney takımadaları 1611'e kadar resmi olarak Norveç yasalarına tabi olmuştu, ancak 1468'den sonra İskoç kontlarının kanunları altında yönetilmeye başladı. Kara Patie olarak bilinen Orkney'nin 2. Kontu Patrick Stewart, ilk cadı davaları sırasında, 1594'te, adaların kontrolünü ele geçirdi. Stewart ailesinin üyeleri arasında anlaşmazlıklar görülmekteydi: Patie ile babası arasında gerginlikler yaşanmaktaydı ve Patie küçük kardeşlerine, özellikle de kendisini öldürmek istediğine ikna olduğu Carrick Kontu John Stewart'a karşı özel bir düşmanlık beslemekteydi. Patie, John'un hizmetkarı Thomas Paplay'in elinde zehir bulmuştu. Paplay, bir itirafta bulunana kadar on bir gün boyunca işkence gördü, itiraflarında Allison Balfour'un da komplocuların arasında bulunduğunu söyledi. İnfazından hemen önce itirafını geri çekti.

1612'den önce Orkney'deki cadı duruşmalarıyla ilgili çok az bilgi mevcuttur, yine de Balfour'un mahkumiyetinin ayrıntıları Julian Goodare tarafından "İskoçya'nın en sık alıntılanan cadı davalarından biri" olarak tanımlanmıştır. Balfour, İrlanda olarak bilinen Stenness bölgesinde 81 yaşındaki eşi Taillifeir ve çocukları ile birlikte yaşıyordu. Ünlü bir şifacı olduğu için, Stewart tarafından kendisini öldürmeyi planlayan Kara Patie'ye, kardeşlerine ve arkadaşlarına en iyi büyünün nasıl yapılacağı konusunda tavsiye istendi. Gerçekleştiği iddia edilen birkaç istişarenin ilki Ekim 1593'te gerçekleşti, sonuçları bilinmemekle birlikte Kara Patie görünürde hiçbir kötü etkiye maruz kalmadı. Yine de, Balfour tutuklandı ve Aralık 1594'te yargılanmak üzere Kirkwall'a gönderildi.

Dava tamamen Patie'nin otoritesine dayandırıldığı için alışılmadıktı, oysa İskoç cadı mahkemelerinin çoğunda bir adli yargı komisyonunun bulunması gerekiyordu. Cadı mahkemelerinin çoğu, mahkumların da hapsedilmiş olabileceği Aziz Magnus Katedrali'nde gerçekleştirildi, ancak Balfour Kirkwall Kalesi'nde tutuldu.Orkneyli tarihçi Ernest Marwick işkencelerin bu katedralde gerçekleştirilmiş olabileceğini ifade etmiştir. Balfour, iki gün boyunca Patie'nin yakın arkadaşı Orphirli papaz Henry Colville tarafından sorguya çekildi.

İşkenceler

Henry Colville, Patie'nin, kardeşi John Stewart'a karşı harekete geçebilmesini sağlamak için Balfour'dan yeterli delil elde etmeye çalıştı. Balfour, Colville'in "sorgulayıcı ve ruhani rahatlatıcı" rollerini üstlendiği kırk sekiz saatlik süre boyunca acımasız işkencelere maruz kaldı. Balfour'un bacakları, kurbanların bedenlerini yanmaya başlayana kadar kızdırabilen demirden yapılmış bir alet olan caschielawes denen bir aletle sarıldı. Balfour işkenceler sırasında bilincini her kaybettiğinde, bu birkaç kez gerçekleşmişti, ayılana kadar alet çıkarılırdı ve ayıldıktan sonra işkenceler devam ederdi. Balfour masumiyetini ikrara devam edince, Colville yönünü Balfour'un kocasına, oğluna ve yedi yaşındaki kızına yöneltti. Balfour'un kocası olan Taillifeir, Balfour'un gözleri önünde, tam olarak ne tür bir alet olduğu bilinmeyen lang irons adlı aletle işkence gördü. Marwick onları kelepçe olarak tanımlarken tarihçi Sigurd Towrie bunları kurbanların vücuduna 700 pound (320 kg) ağırlığında taş yerleştirerek sıkıştırma dayalı bir yöntem olarak niteler. Balfour bir itirafta bulunmayınca oğlunun bacaklarının demirden bir çizmeye geçirilmesini izlemek zorunda kaldı. Balfour'un dizinden bileğine kadar uzanan bu alete büyük bir çekiçle elli yedi kez vuruldu. Çizmeler kas ve kemikler üzerinde şiddetli ezilme ve sakatlıklara yol açtı.

Colville, Balfour'un kızına işkence yapmaya başlayınca Balfour kırılma noktasına ulaştı. Colville küçük kızın ellerini pinniewinkles olarak da adlandırılan kelebek vidalarının arasına yerleştirdi ve onun parmaklarını ezmeye başladı. Colville, Balfour'a suçunu itiraf ederse idam edilmeyeceği konusunda güvence verdi. Balfour çocuğuna acıyıp merhamet gösterdi ve sonunda Colville, mahkemenin onu mahkum edebilmesine yetecek kadar suçu itiraf etmesini sağladı.

İnfaz ve sonrası

Colville'in taahhüdüne rağmen, Balfour büyücülük kullanarak cinayete komplo kurmaktan suçlu bulundu ve boğulmaya ve yakılmaya mahkum edildi. 16 Aralık 1594'te Balfour, infaz edilmek üzere Kirkwall'daki Gallow Ha''ya götürüldü. Boğulmadan önce, Balfour'dan tasdik için Colville dahil olmak üzere beş papazın ve toplanan kalabalığın önünde bir açıklama yapması istendi; Balfour itirafını yenilemek yerine masum olduğunu ilan etti ve kendisine ve çocuklarına daha fazla işkence yapılmasını istemediği için itirafta bulunduğunu ifade ederek itirafını geri çekti. Balfour'un cezasının yürürlüğe girmesinden hemen önce, Stenhouse Lairdi Patrick Bellenden'i de komploya dahil etmek için de girişimlerde bulunuldu; Laird'in Balfour'a verdiği bir balmumu parçası hakkında sorular soruldu. Bu balmumu, Balfour tutuklandığında çantasından çıkarılmıştı ve sorgulayıcıları bunun kukla yapımında kullanılacağını düşünmüştü. Balfour balmumunu Lady Bellenden'in koliğine bir tedavi üretmek amacıyla taşıdığını belirterek iddiaları reddetti.

Patie ile kardeşleri arasında uzun süredir devam eden gerginlik durmaksızın devam etti; 24 Haziran 1596'da Carrick Kontu John Stewart, Edinburgh'daki yüksek mahkemede Balfour ile birlikte kardeşi Patie'yi zehirlemek için entrikalar yapmakla suçlandı. John Stewart, itirafını geri çektiğini ve itirafın işkence altında alındığı için göz ardı edilmesi gerektiğini iddia ederek kendini savundu. Suçsuz bulundu.

Colville, Patie'yi desteklemeye devam etti ve 1595'te Patie'nin vekili olarak atandı. John Stewart'ın beraatinden üç hafta sonra, Colville, Shetland'daki Nesting'de Patie adına iş yapmaya başladı. Stewart, çeşitli nedenlerden ötürü Colville'i hor gören bir grup arkadaşıyla birlikte Montrose'dan Shetland'a doğru yelken açtı ve yolları üzerindeki Orkney'de malzemelerini takviye ettiler. Shetland'daki Tingwall'da karaya indiler ve karadan Colville'in kaldığı yere doğru ilerlediler. Temmuz 1596'da, dönem kaynaklarında "en rezil, en acımasız, en merhametsiz" bir cinayet olarak addedilen Colville'in öldürülmesi suçunu grubun hangi üyesinin işlediği bilinmese de, o yıl 14 Ekim'de Stewart cinayetten yargılandı ve bir kez daha beraat etti. William Stewart ile John Stewart'ın çalışanlarından biri olan Gilbert Pacock, bu tarihten önce cinayeti işledikleri gerekçesiyle başları kesilerek idam edildi.

Ayrıca bakınız

Notlar

Alıntılar

Bibliyografya


Новое сообщение