Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Sigara
Sigara, kıyılmış tütünün kağıda sarılmasıyla üretilen, dumanı çekilerek tüketilen nesne. Günümüzde yaygın olarak kullanılan bu ürünün, 18. yüzyılda Avrupa'ya İspanyol denizciler tarafından Amerika'dan getirildiği düşünülmektedir. Sigara, sigara tabakası veya sigara paketi içinde tutulur.
1920'lerden beri, bilim adamları ve doktorlar sigarayı solunum yolu hastalıklarıyla ilişkilendirebildiler. Araştırmacılar, sigara içmenin kanser, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kardiyovasküler hastalıklar, kalp hastalığı ve vücudun hemen hemen her organıyla ilgili diğer sağlık sorunları gibi olumsuz sağlık etkilerini belirlediler. Tütündeki psikotrop madde olan nikotin, sigarayı oldukça bağımlı yapar. Sigara içenlerin yaklaşık yarısı tütüne bağlı hastalıklardan ölmekte ve ortalama olarak 14 yılını kaybetmektedir. Tütün sigaraları her yıl dünya çapında 8 milyondan fazla insanı öldürmektedir; sigara içmeyenlerin 1,2 milyonu ikinci el dumana maruz kalma sonucu ölüyor.
Sigaradan kaynaklanan ikinci el duman, kanser de dahil olmak üzere, sağlık sorunlarının çoğuna neden olur. Tütün dumanı arsenik, formaldehit, hidrojen siyanür, kurşun, karbon monoksit, akrolein ve diğer zehirli maddeler dahil olmak üzere 7.000'den fazla kimyasal bileşik içerir. Bunların 70'den fazlası kanserojendir. Modern sigaraların çoğu filtrelenir, ancak bu, bunlardan solunan dumanın daha az kanserojen ve zararlı kimyasal içermesini sağlamaz. Hamileler tarafından sigara kullanımının düşük doğum ağırlığı, fetal anormallikler ve erken doğum gibi doğum kusurlarına neden olduğu da gösterilmiştir. Sigara içme oranları gelişmiş ülkelerde genel olarak düşmüştür, ancak bazı gelişmekte olan ülkelerde artmaya devam etmektedir.
Tütün ürünleri tüketimi nedeniyle her sene 7 milyon kişi ölmektedir, yani her 10 ölümden birinin nedeni sigaradır.Dünya Sağlık Örgütü'ne göre Türkiye'deki erkeklerin %30'u ve kadınların %12'si sigaradan ölmektedir.
Tarihçe
İlk yıllarda tütün yaprağına daha sonra da ince kâğıda sarılarak içilmeye başlanmıştır. Bizet'nin operası Carmen 1830'lar İspanya'sını anlatır ve oyunun kahramanı Carmen başlarda bir sigara fabrikası işçisidir. Fransa'da ilk sigara fabrikası Fransız devlet tekel şirketi tarafından 1845'te kurulmuştur.
İngilizler sigarayla ilk defa Kırım Savaşı'nda (1853-1856) Osmanlı askerleri'nde görerek tanışmıştır. Osmanlı Devleti, devlet gelirlerini artırmak için sigarayı devlet tekeline alınca, sigara üretimiyle uğraşan Rum tüccarlar o zamanlar İngiliz himayesinde olan Mısır'a göç etmiş ve Mısır'da 1880-1915 yılları arasında dev bir sigara endüstrisi oluşmuştur.
Avrupa ve Amerika'da I. ve II. Dünya Savaşı yıllarında sigara askerlere genel ihtiyaç olarak dağıtılmış, 1965 yılına kadar sigara tüketimi yükseliş eğilimi göstermiş ama zararları hakkında bilinçlenme yayıldıkça tüketim azalmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise hâlen sigara tüketimi yükseliş eğilimindedir.
Sigara bağımlılığı
Sigara bağımlılığı psikolojik ve fiziksel bağımlılık olmak üzere 2 ayrı alt başlıkta incelenmektedir.
Psikolojik faktörler
Aslında sigara içme eylemi bulaşıcı bir psikiyatrik hastalıktır, kuşaktan kuşağa görerek-duyarak bulaşır. Sigara içme eylemi, insanların doğduklarından itibaren çevrelerindeki binlerce sigara içicisine ait binlerce bilinçaltı kayıt ve sigara firmalarının bunları güçlendirmek için kurduğu tuzaklar sayesinde daha çocukken zihinlerine yerleşir. Bu aslında kitlesel bir beyin yıkama programıdır. Çocuklar, önce çevrelerindeki sigara içen büyükleri, daha sonra çizgi filmler ve son olarak da filmler aracılığıyla sigaranın bir keyif-destek aracı olduğuna inandırılır. Marlboro-Formula 1 yarışları, Camel Trophy, Parliament Sinema Kulübü gibi sosyokültürel projelerle inançlarımız beklentilerimiz iyice güçlendirilir. Tüm sahneler ve gizli reklam çalışmaları sigarayı hayatın her aşamasında olması gereken normal bir şey gibi algılamamız için ayarlanmış ve hepsine bugüne kadar trilyonlarca dolar para harcanmıştır.
Beyin yıkama, gerçek olmayan bir şeye gerçekmiş gibi inandırılmak demektir. İnançların beyinden salgılanan nörotransmitter'leri direkt etkilediği plasebo çalışmalarında gösterilmiştir. MR spektroskopi çalışmalarında plasebonun etkin maddeyle aynı oranda nörotransmitter salınımına ve beyinde aynı anatomik bölgelerde sinyal alınmasına yol açtığı kanıtlanmıştır. Sonuç olarak, sigaranın psikolojik bağımlılığı beyin yıkamalar tarafından oluşturulur.
Günlük hayatımızda sigara bağımlılığının büyük oranda psikolojik olduğunu gösteren en çarpıcı kanıtlar hamilelik, oruç ve uzun yolculuklardır. Birçok tiryaki hiçbir fiziksel sıkıntı yaşamadan 10-12 saat süren okyanus aşırı uçak yolculukları yapabilir çünkü uçak inene kadar içmemeye şartlanmıştır. Uçaktan iner inmez sigarasını yakmak ister ve eğer yasak vb. bir engelle karşılaşırsa canı sıkılır ve nikotin çekilme belirtisi zannettiği sinirlilik, gerginlik, çarpıntı, terleme, el titremesi, kafasını toplayamama gibi 12 saat boyunca yaşamadığı tüm belirtileri ilginç bir şekilde saniyeler içinde yaşamaya başlar. Hâlbuki asıl sorun içmemeye şartlanma süresinin sona ermiş olmasıdır. Yani fiziksel bağımlılıktan kaynaklandığı sanılan çekilme belirtileri gerçekten hissedilir, ancak tetiği çeken yine psikolojik bağımlılıktır. İçme beklentisi ve şartlanmayla ilgili çok fazla sayıda bilimsel araştırma ve kanıt vardır.
Sigara içenler özgürce sigara içebildikleri, çekilme belirtisi olma ihtimalinin açıkça imkânsız olduğu durumlarda bile, çok yüksek seviyede sigara içme arzusu duyabilirler. 4-5 saat zorlanarak abstinans sağlananlar ile sabah uykudan uyananların sigara içme arzularının karşılaştırıldığı bir çalışmada 1. gruptakilerin çok daha yüksek olduğu bulunmuş, “sigara içme arzusu esasen alışılmış davranışa olan arzuyu yansıtır” sonucuna varılmıştır. El alışkanlığı, sigara ile ilişkili nesneler, sigarayı hatırlatan durumlar gibi sigara içmeyi tetikleyen faktörler çok güçlü sigara içme arzusuna neden olur. Sigara içmeyi tetikleyen faktörler daha çok sigara içme beklentisini hatırlatır, içme arzusunu arttıran beklentidir.
Dols ve arkadaşlarının 2000 ve 2002 yıllarında yaptıkları 2 çalışmada da sigara içilebilen ve içilemeyen ortamlarda sigara içen gönüllülere sigarayı hatırlatıcı uyaranlar verilmiş, içilemeyen ortamlarda uyaranların yarattığı sigara içme arzusunun çok daha düşük olduğu gözlenmiştir. Sonuç: Sigara içmeyi tetikleyen faktörler esas olarak öncelikle sigara içme beklentisini başlatır. İçme arzusunu arttıran, beklentidir. Benzer sonuçlar daha sonra 2005'te Thewissen ve arkadaşları tarafından da yayınlanmıştır.
Sigara içme arzusunu yaratan psikolojik faktörlerin incelenmesinde dindar Museviler araştırmacılar için âdeta doğal bir laboratuvar ortamı sağlar. Çünkü dindar Museviler cumartesi günleri ateş yakmazlar, sigara içmezler. Bu bulguların ışığında Schacter ve arkadaşları ile Warburton sigara sorununu sadece nikotine eşdeğer görmenin imkânsız olduğu sonucuna varmışlardır.
Bir gruba nikotin, diğerine plasebo verilerek yapılan bir NRT (nikotin replasman tedavisi) çalışmasının devamında tahmin grupları oluşturulmuş; verilen üründen bağımsız olarak, kendisine nikotin verildiğine inananların sigara tüketimindeki azalma, plasebo verildiğine inananlara göre belirgin olarak daha iyi bulunmuştur. Dindar Musevi gönüllülerin Şabat günündeki sigara arzularının karşılaştırıldığı bir çalışmada, Şabat günü süresince sigara içme arzusu, iş günü zorlu abstinansı süresince, hatta serbest içtikleri gündekinden bile anlamlı derecede düşük bulunmuş ve son saatlerde beklentinin yaklaşmasıyla düzeyler hızla artmıştır. Uçak çalışanları ile yapılan bir araştırmada kısa ve uzun uçuşlarda sigara içme arzusunun, uçağın inişi yaklaştıkça tepe noktaya ulaştığı görülmüştür. İlk kısa uçuşun sonu ile uzun uçuşun sonu arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Paralel zamanlamada ilk kısa uçuşun sonundaki içme arzusu, uzun uçuşun orta zamanından belirgin olarak daha yüksektir. Dr. Dar’ın bu iki çalışmasındaki bulgular sigara içme beklentisinin arzuyu arttırdığı teorisini kanıtlamaktadır.
Maddenin yapacağı zannedilen asılsız beklenti ve inançlar ise, içme beklentisinden farklı bir kavramdır. Beklenti ve inanç teorilerini destekleyen en geniş derleme 1999 yılında Brandon ve arkadaşları tarafından yayınlanmıştır. 1950’li yıllardan 1999’a kadar bu konuda yapılan tüm çalışmalara yer verilmiştir. Bu beklentiler sigaranın sağlayacağı keyif, rahatlama, konsantrasyon artışı gibi sahte faydaları ve bırakınca yaşanacak belirtileri ortaya çıkarır; bırakma isteği ve bırakabilme beklentisi başarı oranını olumlu yönde etkiler.
Fiziksel faktörler
Fiziksel bağımlılıktan sorumlu olan nikotin, renksiz, kokusuz ve oldukça zehirli bir maddedir. Böcek İlacı yapımında bile kullanılmaktadır. Yarılanma ömrü 60 dakika gibi kısadır. Sigara içiminde dolaylı ve çok yavaş olarak kana geçmektedir; metabolizma hızı ile alım hızı dengelidir, dolayısıyla vücutta birikim yapmaz ve güçlü bir uyuşturucu madde olduğu için bir süre sonra tolerans gelişir. Bu yüzden de çok toksik olmasına ve sigara tiryakileri tarafından sürekli alınmasına rağmen hızlı bir ölüme yol açmaz. Ancak sigara ile birlikte nikotin replasman tedavilerinin kullanılması aşırı doza bağlı komplikasyonlara ve ölüme yol açabilir.
21. yüzyılda tütün endüstrisinin sağlığa gerçekten ve ciddi zararı olmadığı iddiasıyla piyasaya çıkaracağı ürünlerle de aynı sorunların yaşanma olasılığı kuvvetle muhtemeldir.
Bağımlılıkta fiziksel-psikolojik faktörlerin kombine etkisi
Aslında her tiryaki ilk sigarayı denemeden çok önce psikolojik olarak bağımlı hâle gelmiştir, yani zihnen sigaraya başlamıştır. Birkaç sigara içildikten sonra hızla nikotine bağımlı olunur. Fiziksel bağımlılık tam olarak yerleştikten sonra kişi her sigarayı yakışta göreceli bir iyilik hâli yaşar, beyin yıkamaların zihinde yarattığı yanlış kodlar dolayısıyla yaşadığı bu yükselmenin göreceli bir iyilik hâli, bir yanılsama olduğunu fark edemez ve gerçek bir keyif-destek olduğunu zanneder. Tiryaki bu yanılsamayı hayatındaki keyif-stres-sıkıntı gibi çeşitli anlarla şartlı refleks hâline getirdikçe, günde 20-30 kez yaşadıkça psikolojik bağımlılığı her geçen gün biraz daha güçlenir, sigaraya verdiği değer artar. Sigarasız yaşayamayacağını zannetmesinin, bırakınca mutsuz olmasının tek sebebi, bu geçici göreceli iyilik hâlini gerçek sanması ve bundan mahrum kalmanın yarattığı yalancı fedakarlık hissidir. Viyana Üniversitesi Halk Sağlığı departmanından Prof. Neuberger Allen Carr sigara bırakma metoduyla ilgili yaptığı 1 yıllık izlem çalışmasında, sigara içenlerin girdiği bu kısır döngüden de bahsetmiştir.
Pasif içicilik
Sigara kullanan kişilerin bulunduğu ortamlarda bulunan kişiler edilgen/pasif içici olarak adlandırılır ve sigaranın zararlarından bazen içen kişiden daha çok etkilenirler. Bu durumu biraz olsun engellemek için toplu olarak bulunulan yerlerde içen ve içmeyen kişileri ayrı ortamlarda tutmaya yönelik uygulamalar vardır. Örneğin birçok restoranda sigara içilen ve içilmeyen bölümler ayrılır. Toplu taşıma araçları ve bazı kapalı mekânlarda hiç içilmez. Ancak bu önlemlere rağmen sigara açık havada bile içmeyenlere zarar vermekte ve rahatsız etmektedir. Dünya Sağlık Örgütüne göre her yıl 600.000 kişi pasif içicilikten ölmektedir.
Sigara içmeye ilişkin düzenlemeler
65 ülke sigara içimine çeşitli sınırlamalar getirmiştir.
Dünya üzerinde bilinen ilk uygulama 1993 yılında ABD'nin Kaliforniya eyaletinde başlamıştır. Hollanda ve İrlanda'da 1 Ocak 2004, Fransa'da 1 Şubat 2007, İngiltere'de 1 Mayıs 2007, Almanya'da 1 Ocak 2008, İspanya'da 1 Ocak 2006, Norveç'te 1 Haziran 2004, İsveç'te 1 Mayıs 2005 ve Kosova'da 1 Mart 2011 tarihinde kapalı yerlerde sigara içilmesi yasaklanmıştır.
Türkmenistan'da ise Ocak 2016'da tütün ürünlerinin satışı tamamen yasaklanmıştır.
Türkiye'deki düzenlemeler
Türkiye'de sigara tüketimine ilişkin ilk yasal kısıtlama 26 Kasım 1996 tarihli ve 22829 sayılı T.C. Resmî Gazete'de yayımlanan 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun ile getirilmiştir. Bu Kanun ile sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin zararlarının anlatılması ve tüketiminin önlenmesine ilişkin tanıtım gibi uygulamalar gündelik hayatta yer bulmaya başlamıştır.
19 Ocak 2008 tarihli ve 26761 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 5727 sayılı Kanun ise 4207 sayılı Kanun'da esaslı değişiklikler getirmiş, sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin, evler hariç, her türlü kapalı ortamda tüketimi yasaklanmıştır. 5727 sayılı Kanun'un bu hükümleri, yayımından 1,5 yıl sonra tam olarak yürürlüğe girmiştir. Bu bağlamda Türkiye'de 19 Temmuz 2009 tarihinden beri evler hariç her türlü kapalı ortamda sigara tüketimi yasaktır. Bunun yanında 2013 yılında çıkarılan bir kanunla taşıt araçları içinde de sigara yasağı başlamıştır. Sonuç olarak Türkiye, sigara tüketimi ile en sert mücadele eden ülkeler arasında sayılmaktadır.
Sigarayı bırakma yöntemleri
Sigara bağımlılığının artmasıyla beraber, bu bağımlılıktan kurtulmak isteyenler farklı yöntemler denemişlerdir. Sigaradaki nikotin maddesinin yarattığı, eroin ve kokain bağımlılığına benzer özellikler gösteren bağımlılıktan kurtulmak birçok kişi için tek başına başarılması zor bir durum olduğundan, farklı yöntemler bağımlılara yardımcı olmaya çalışmaktadır. Hiçbir yöntem %100 başarı oranı yakalamasa da, bazı yöntemlerdeki başarı oranı %80'lere kadar çıkmaktadır. Haaretz gazetesinin 2002 yılında yaptığı bir araştırmada, 7 farklı yöntem denekler gönderilerek denenmiş, 1 ay sonra ve 1 sene sonra artık sigara içmeyenlerin sayılarına bakıldığında, 1 sene sonunda Abrahamson arınma tedavisinde başarı oranı %80 iken, bazı yöntemlerde başarı oranı 0 olmuştur.
Yöntem | Sigara içenler | 1 ay sonra | 1 sene sonra |
---|---|---|---|
Enjeksiyon | 5 | 3 | 2 |
Nikotin bandı | 4 | 2 | 1 |
Enerji | 5 | 1 | 0 |
Akupunktur | 5 | 3 | 2 |
Akupunktur 2 | 4 | 0 | 0 |
Arınma Terapisi | 5 | 5 | 4 |
Sprey | 4 | 0 | 0 |
Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Sistemi sigarayı bırakmak isteyenlere elektronik sigara (yani British American Tobacco ürünü olan "e-Voke") için reçete yazılmasını tavsiye etmekte, gelecekte daha fazla e-sigaraya izin verileceği belirtilmektedir.
Sigara türleri
- Havalandırmalı sigara
- Aromalı tütün
- Sigarelle
- Sigara
- Isıtılmış tütün ürünü
- Nargile
- Beedi
- Moda sigara
- Yangına dayanıklı sigara
- Bitkisel sigara
- Mentollü sigara
- Katran (sigara)
- Elektronik sigara
- Kretek
Ayrıca bakınız
- Tütünün sağlığa etkileri
- Nazi Almanyası'nda tütün karşıtı hareket
- Pasif içicilik
- Akciğer kanseri
- Tütün