Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Konaklama yerinde Sippora
Konaklama yerinde Sippora, Çıkış kitabında üç baptan oluşan episota verilen isimdir. Bu, Tevrat'taki en sıra dışı, merak uyandırıcı ve tartışmaya açık pasajlardan biridir. Mevzubahis pasaj, Musa, karısı Sippora ile birlikte Midyan'dan yola çıkıp Firavuna ve halkında on belayı getirmek için Mısır'a yola çıkışı anlatılan bölüm olan Çıkış 4:24-26'da anlatılır:
- 24. İbranice: ויהי בדרך במלון ויפגשהו יהוה ויבקש המיתו׃
- 25. İbranice: ותקח צפרה צר ותכרת את־ערלת בנה ותגע לרגליו ותאמר כי חתן־דמים אתה לי׃
- 26. İbranice: וירף ממנו אז אמרה חתן דמים למולת׃ פ
Tercüme:
- 24. Tanrı yolda, bir konaklama yerinde onunla karşılaştı, onu öldürmek istedi.
- 25. O anda Sippora keskin bir taş alıp oğlunu sünnet etti, derisini onun ayaklarına dokundurdu. "Gerçekten sen bana kanlı güveysin" dedi.
- 26. Böylece o, onu esirgedi. [Sippora] sünnet sebebiyle "Sen bana kanlı güveysin" demişti.
Kitab-ı Mukaddes'te ise şöyle tercüme edilmiştir:
- 24. RAB yolda, bir konaklama yerinde Musa'yla karşılaştı, onu öldürmek istedi.
- 25. O anda Sippora keskin bir taş alıp oğlunu sünnet etti, derisini Musa'nın ayaklarına dokundurdu. "Gerçekten sen bana kanlı güveysin" dedi.
- 26. Böylece RAB Musa'yı esirgedi. Sippora Musa'ya sünnetten ötürü "Kanlı güveysin" demişti.
Standart tercümelere göre, Yehova, oğlunu sünnet etmeyi ihmal ettiği için Musa'yı öldürmek istedi. Sippora, çabuk davranıp sünneti icra etti böylece felaketi önleyip Tanrı'nın hiddetinden Musa'yı korudu.
Tercümelerdeki farklılıklar
İbranice'de, "ayaklar" kelimesi "cinsel uzuv" yerine kullanılan bir hüsnütabirdi. Az sayıda tercüman, tercümelerinde "cinsel organ" demeyi tercih etti, dolayısıyla Sippora'nın kanlı sünnet derisiyle nereye dokunduğu tam olarak açık değildir.
İbranice'de "kanlı güvey" için "hatan dimim" denir, bunun kökü de Sami dillerinde "evlilik icra etmek" anlamına gelir. Arapça da İbraniceyle bağlantılıdır fakat bu dilde anlamı "sünnet icra etmek"tir. Antik Akatça da Arapça, Aramca ve İbranice ile aynı dil ailesinden gelir ve bu dildeki anlamı "korumak"tır.
Sippora, Midyanlı bir kadındı. Midyan, bugün Arapça'nın konuşulduğu Suudi Arabistan'da bulunur. Fakat, Sippora'nın zamanında bu bölgede Akatça konuşulmaktaydı ve sünnet derisini dokundurmak "korumak" anlamına geliyordu. Böylece, "Sen kanlı güveysin" aynı zamanda "Bu kan seni koruyacak" anlamına da gelebilmektedir.
Çeşitli yorumlamalar
Pasajın detayları belirgin olmayıp tartışmaya açıktır. Metinle ilgili sorunlardan biri sıkça zamir kullanılmış olmasıdır ve bu zamirlerin kimi efade ettiği belirtilmediğinden adı geçen kişilerin Musa mı, Tanrı mı yoksa Sippora'nın oğlu mu olduğu belirsizdir. Özellikle, Sippora'nın dokundurduğu "kanlı güvey" anlamı taşıyan sünnet dersinin kimin ayağına değdirildiği de açık değildir.
Zorluklar nedeniyle çoğu dinadamı pasajı kısım kısım ele alıp inceler. Pasajın belirsiz ve bölük pörçük doğası nedeniyle baplar üzerinde tahminler yapılıp rabinik uzamanlarca çok sayıda açıklamalar getirilmiştir. Tevrat'ın Aramcaya yapılan midraş tercümelerinden Targum Neofiti, Sippora'nın "kanlı güvey" adlı gizemli hikâyesini genişletir: "kan öyle bir canandır ki güveyi ölüm meleğinden dahi korur."
Pasajın her ne kadar Musa'nın ilk oğlu Gerşom'un sünnetiyle ilgili olduğu tercümelerde yansıtıldıysa da, Midraş bu kişinin, Musa'nın diğer oğlu Eliezer olduğunu belirtir. Musa'nın neden oğlunu sünnet etmeyi ihmal ettiği ve bu nedenle Tanrı'nın gazabına uğramaya ramak kaldığı klasik Yahudi dinbilimcileri arasında tartışma konusudur. Rabbi El'azar ha-Moda'i'ye göre, Yetro, Musa'ya kızını vermeden önce koşul olarak ilkdoğanın putperestlik için adanacağını koydu; bu neden, Musa'nın neden Yehova tarafından olumsuz karşılandığını açıklamaktadır. Bir midraş açıklamasına göre, Tanrı, yolculuk sırasında güç kaybedilmesin diye Musa'ya sünneti Mısır'a varana kadar ertelemesine izin verdi fakat Musa ülkeye varır varmaz sünneti icra etmek için acele etmedi.
Rabinik yorumcular, Sippora'nın sünnet hareketinin nasıl olup da kocasını kurtaracağını bildiği konusunda tartıştılar. Kabul gören bir açıklamaya göre, Tanrı'nın meleği yılan görünümünde ortaya çıkıp Musa'yı yuttu fakat cinsel uzvunu yutmadı. Sippora, bunun sünnet ile ilgili olduğunu ve Musa ile oğlu arasında "psikoanalitik bağ" kurarak sünnet edilmesi gereken kişinin oğlu olması gerektiğini anında anladı.
Hyam Maccoby, The Sacred Executioner isimli eserinde pasajı şöyle yorumladı: Tanrı, Musa ile karşılaştığında o [Musa], onu [oğlunu] öldürmeye çalışıyordu. Bu görüş açısına göre, pasaj, insan kurbanı yerine sünnetin başlamasının kökeniyle ilgili etiyolojik bir miti anlatmaktadır.
Kugel (1998) "kanlı güney" (İbranice: חתן דמ) olayını anlatmaya çalışmıştır. Hikâyede, damadın evlenmeden önce sünnet olmasının gerekliliğinden ziyade sünnet kanı dolayısıyla Musa'nın Sippora'nın kocası olduğu anlatılır. Ayrıca bu hikâyeden çıkacak sonuç, sünnetin belirtilen zamanda yapılmasının gerekliliğidir; erteleme imtiyazı Musa'ya dahi tanınmamıştır.
Saldırganın kimliği
Çıkış Kitabında saldırının Yehova tarafından mı yoksa onun bir meleği tarafından mı yapıldığı belirsizdir.
Yovalim kitabında saldırının, Şeytan'ın diğer ismi olan Prens Mastena tarafından yapıldığı anlatılır.
Tevrat'ın Koini Yunancası tercümesinde saldırganın Tanrı değil de onun meleği olduğu belirtilir.
- Özel
- Genel
- James L. Kugel, Traditions of the Bible: a guide to the Bible as it was at the start of the common era, Harvard University Press, 1998, ISBN 9780674791510.
- Shera Aranoff Tuchman, Sandra E. Rapoport, Moses' women, KTAV Publishing House, Inc., 2008, ISBN 9781602800175, 127-139.