Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Kekemelik
Kekemelik, sessiz duraksamalar ve kekemelerin ses üretememesi sonucu ortaya çıkan blokların yanı sıra istemsiz tekrarlar, ses, hece ve kelimelerin istemsiz uzamasıyla konuşmanın doğal akışının bozulması sonucu ortaya çıkan bir konuşma bozukluğudur. Kekemelik terimi en çok istemsiz ses tekrarları ile ilişkili olarak kullanılır fakat bunun yanı sıra kekemelik konuşmanın öncesindeki kekemeler tarafından blok olarak adlandırılan olağandışı duraksamalar ve belirli seslerdeki uzatmaları da kapsar. Watkins’e göre kekemelik, akıcı konuşmanın üretimi için gerekli motor dizilerin seçilmesi, başlatılması ve yürütülmesindeki düzensizliktir. Kekeme olan birçok birey için, tekrarlamalar birincil problemdir. Kekemelik genellikle seslerin fiziksel olarak üretilmesi ve düşüncelerin kelimelere dökülmesi ile ilgili bir problem değildir. Kekemelik sağlıklı bir sözlü iletişimi etkileyecek şekilde geniş bir şiddet yelpazesini kapsamaktadır. Her 4 erkeğe karşılık 1 kadın kekeme bulunmaktadır. Kekemelik, çocuklarda yetişkinlere kıyasla daha çok rastlanan bir olaydır. Okul öncesi cağındaki çocukların %5'i kekemedir. Yetişkinlerde bu oran yaklaşık %0,73 kadardır. Aynı oran cinslere göre ayrılırsa, erkeklerde %80, kadınlarda %20'dir.
Karakteristiği
Kekelemeye henüz kesin bir neden verilememiştir. Bazı araştırmalar genlerin veya stresin kekelemeye yol açtığını göstermektedir. Ayrı bir araştırma ise kekeleme ve Tourrette sendromu arasında ilişki olduğunu savunmaktadır.
Kekemelik bilimsel çalışmalara göre dünyanın bütün kültürlerinde var olan bir konuşma bozukluğudur. Küçük çocuklarda konuşma gelişimi ile birlikte (3-5 yaşlar arasında) ergenlik çağına kadar geçmezse ömür boyu varlığını sürdürür. Kekemeliğin karakteristiği hakkında genel olarak bilinen özellikler; taklidin, salt korku ve stresin kekemeliğe neden olmayacağı, sadece var olan kekemeliği tetikleyeceği ya da genetik olan yatkın bireyin bu konuşma bozukluğunu oluşturmasına katkı sağlayacağıdır. Ayrıca kekemeliğin toplumun belli bir kesiminde var olduğuna dair yeterli kanıt bulunmamaktadır. Her sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel seviyeden insanda kekemelik görülebilir. Ayrı bir araştırma ise kekeleme ve Tourrette sendromu arasında ilişki olduğunu savunmaktadır.
Kekemelikte semptomlar 3 ana kategoriye ayrılabilir. Yeni kekelemeye başlayan bir çocukta rahatça görülebiliren hece ve ses tekrarlamaları(İ-i-i-istanbul), bloklar(İ____stanbul) ve ses uzatmaları(İiiiiiiistanbul), kekemelikte çekirdek semptomlar olarak adlandırılır. Yeni kekelemeye başlayan küçük çocuklarda genellikle bu üç semptomdan başka semptomlar izlenemez. Hatta kekemeliğin ilk başlangıcında sadece hece ve ses tekrarlamaları görülür, diğer semptomların kekemeliğin daha ileri bir aşamada olduğunu gösterdiği varsayımından hareket edilir.. Fakat birey kekemeliğe karşı hassasiyet kazanmaya başladıkça ve duyguları bu sorun nedeniyle etkilenmeye başladıkça diğer semptomlarda görülmeye başlanır.
Bu duyarlılık kekemelikte, yüz, göz tikleri, kontrol el ve ayak hareketleri, utanç duygusu, kelime değiştirme davranışı, korku/kaygı bozukluğu, sosyal ortamlardan sürekli kaçınma gibi ikincil semptomları ortaya çıkarır. Listelenen bu ikincil semptomlar her kekeme de bulunmak zorunda değildir. Sadece biri veya hepsi aynı kekemede bulunabiilir. Bahsedilen semptomlar dışında ayrıca gizli / örtülü semptomlar vardır. Bunların bazıları ikincil semptomlarla örtüşüyorsa da genellikle dinleyiciler tarafından kekemelik semptomu olarak algılanmamaktadır.
Gizli semptomlar başlayıcı kullanmak(Aaa, Iıı, Şey), sorunlu kelimeleyi ertelemek, düşünüyor numarası yapmak, sorunlu kelimeyi eş anlamlı başka bir kelimeyle değiştirmek,Sorunlu kelimeyi söylemeden önce ara verip (gerekirse nefes alıp) kelimeyi söylemek, konuşma sırasını başkasına yönlendirmek olarak özetlenebilir.
Nörolojisi
Kekemelik üzerine son beyin görüntüleme çalışmaları yalnızca yetişkin kekemeler üzerinde yapılmıştır. Bu çalışmalar kekeme olan bireylerin beyin yapılarında kekeme olmayan insanlara göre çok sayıda farklılık gözlenmiştir. Kekemelerin beyin yapısındaki bu farklılığın kekemeliği mi yarattığı yoksa oluşan kekemeliğin bu normal olmayan yapıya sebep olduğu bilinmemektedir. Kekemeler üzerine farklı beyin görüntüleme çalışmaları farklı sonuçlara sahiptir çünkü bu çalışmalarda farklı teknolojiler kullanılmış ve farklı konuşma görevleri test edilmiştir. Bu farklılıklara ek olarak beyindeki sağ ve sol planum temporale bölgesinde kekeme olmayanlarla karşılaştırıldığında bir asimetri bulunmuştur. Diğer bir çalışmada sözel fonksiyonları kontrol eden bölgeye yakın olan rolandic operculum’da ve dil üretiminin gerçekleştiği wernicke bölgesinde farklılıklar gözlenmiştir.
Kekemeliğin genetiği
En az 25 bilimsel çalışma kekeme akrabası olan kekemelerin, kekemeliğe daha yatkın olduklarını keşfetmiştir.
Kekemelere yönelik davranışlar
Kekemelerle konuşurken birçok insan nasıl davranacağı konusunda tereddüte düşmektedir. Böyle bir durumda kekemeye; "rahat ol", "derin nefes al", "heyecanlanacak bir şey yok" gibi tavsiyeler vermek hiçbir işe yaramayacaktır. Dolayısıyla kekeme birine tavsiye vermek gereksizdir. Ayrıca kekeme üzerinde daha fazla baskı oluşturmamak adına genelde insanlar göz teması kurmamaya çalışır, oysaki bu karşınızdaki bireyi küçümsediğiniz ve dikkate almadığınız izlenimini yaratması açısında oldukça riskli bir davranıştır. Kekemeler tarafından en rahatsız edici bulunan durum, her ne kadar iyi niyetlerle yapılsa da, kekemenin söyleyemediği kelimeleri tamamlamaya çalışmaktır. Bir kekemeyle iletişim sırasında anlayamadığınız kelime ve cümleler olabilir. Böyle bir durumda kekemeye soru sormaya çekinmemek, karşınızdaki kişiyi önemsediğini gösterecektir.