Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Kedilerde şeker hastalığı

Kedilerde şeker hastalığı

Подписчиков: 0, рейтинг: 0
diyabetik bir kedide glikoz ölçümü.

Kedilerde şeker hastalığı, şeker hastalığının (diyabetes mellitus), diğer adıyla diyabetin kedilerde de görülen şeklidir.

Tip-1 ve Tip-2 olarak adlandırılan iki türü bulunan diyabette, kedilerde daha sık rastlanılan ve tedavi sonrasında insulin bağımlılığının ortadan kalkma olasılığı da olan Tip-2 diyabet, pankreas tarafından salgılanan insulin hormonunun, çeşitli nedenlerle yetersiz kalması veya vücut hücrelerinin direnç geliştirmesi sonucu, kandaki şeker oranını ayarlayamamasına bağlı olarak ortaya çıkar.

Kandaki şeker

Alınan besinlerdeki karbonhidrat, midede parçalanarak şekere dönüşür. Vücut aktiviteleri için gerekli olan enerji için, vücut şekeri kullanır. Şekerin kan yoluyla vücutta dolaşarak, gerekli organlar tarafından alınabilmesi için, kandaki şeker oranı artar. Artan şeker oranının farkına varan pankreas, şeker oranını dengelemek için, insulin hormonunu salgılar. Bir çeşit, hücrelere girecek olan şekere hücre kapısını açan anahtar olarak niteleyebileceğimiz insulin, kandaki fazla şekeri, enerji olarak kullanılmak üzere kas hücrelerine gönderir.Kullanım fazlası olan şeker, gerektiğinde kullanılmak üzere, karaciğer ve kaslarda depolanır.

Ancak, insulin yetersizliği nedeniyle, kandaki şeker oranı kontrolsüz bir şekilde artar. Bunun nedeni, pankreasın bazı nedenlerle yeterince insulin üretememesi ya da uretilen insulinin, kandaki şeker düzeyini düzenleyecek nitelikte olmamasıdır. Bu durum, hücrelerin insuline karşı bir direnç geliştirmeleri ve şekerin kandan hücrelere geçememesi sonucu ortaya çıkar.

İnsulin direncinin nedeni

Bu direncin nedeni genetik faktörlere bağlı olabileceği gibi, yüksek tansiyona, obeziteye ve kandaki yağ miktarının fazla olmasına da bağlı olabilir. Özellikle karın bölgesindeki fazla yağ miktarı, insuline karşı bir direnç geliştirir ya da insulinin etkisini azaltır.

Direnç nedeniyle, kadaki şeker miktarı, normalin üzerine çıkar ancak hücreler enerji için gereksinim duydukları şekeri alamazlar ve vücut halsizleşir. Tedbir alınmadığında, hiperglisemi (kan şekerinin aşırı yükselmesi) başlar.

Belirtiler ve sonuçları

Aşırı yorgunluk, sık idrara çıkma, çok su içme, ağız kuruluğu, vücutta enfeksiyon, gözlerde ve böbreklerde sorunlar.

Yorgunluk, hücrelerin yeterli şekeri alamaması nedeniyle oluşur. Aşırı idrar yapma isteği, özellikle geceleri görülür. Bunun nedeni, böbreklerin fazla şekeri kandan atmak için aşırı çalışmasıdır. Bunun sonucunda daha fazla sıvının atılmaya çalışılması ise susuzluğa ve ağız kuruluğuna neden olur. Buna bağlı olarak, kronik böbrek sorunları yaşanabilir.

Bir başka olumsuz etki de, vücudun savaşacak gücünün kalmaması nedeniyle enfeksiyonların oluşmasıdır. Diyabetli hastalarda en çok görülen enfeksiyonlar, sistit ve matar enfeksiyonlarıdır. Bunlara bağlı olarak, kapanmayan ya da özellikle ayaklarda oluşan yaralar sayılabilir.

Diyabetli kediler, yemek yemelerine rağmen kilo verebilirler. Çünkü hücreleri şekeri verimli şekilde kullanamamaktadır. Hastalığın tedavi edilmeden ilerlemesi sonucu, çeşitli metabolik düzensizlikler, kusma, iştahsızlık, güçsüzlük, su kaybı görülür.

Diyabet, pek çok kedide çeşitli nedenlere bağlı olarak görülebilmekle birlikte, daha çok ileri yaştaki ve obez kedilerde görülme olasılığı daha fazladır. Bunun nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte kalıtım, obezite, pankreas hastalıkları, hormonal dengesizlikler ve başka bir hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların (özellikle karaciğeri baskılayan), bu hastalığın oluşumunda rol oynadığı düşünülebilir. Düzenli olarak tedavi edilen Tip-2 Diyabetli kedilerin, belli bir süre sonra insuline ihtiyaç duymadan, diyetlerine dikkat edilerek, normal hayatlarını sürdürebildikleri de görülür.

Dikkat edilmesi gereken konular

• Kedide yukarıdaki belirtilerden birkaçının görülmesi halinde, derhal kan tahlilleri yapılmalı, diğer değerlerin yanı sıra, kan şekeri düzeyi açlık ve tokluk olmak üzere, günün belirli saatlerinde kontrol edilmelidir.

• Kan şekeri ölçümleri, veteriner tarafından kol ya da boyun damarlarıdan alınan kan ile yapılırken, aynı anda kedinin kulağından alınacak kan örneği, bir el glucometer cihazında da ölçülmeli, her iki sonuç arasındaki fark (biri diğerine bölünerek), daha sonra evde yapılacak ölçümlerde referans değeri olarak saklanmalıdır (kulak kan sonucu bu rakam ile çarpılarak, gerçek kan şekeri değeri bulunur).

• Kusma nedeniyle süratle kilo kaybı meydana geleceğinden, beslenmesine özel olarak dikkat edilmeli, mutlaka zorla da olsa beslenmelidir.

• Konuyla ilgili olarak, yurt dışı ve içindeki diyabetik kedi sahipleri tarafından kurulmuş olan siteler, yakından takip edilmeli, diyabetik kedi sahipleri birbirleri ile görüş alışverişinde bulunmalıdır.

• Tedavi sırasında, veterinerle uyum içinde yapılan işbirliği çok önemlidir. Bu nedenle, kedi sahibi kadar, veteriner de görüş alışverişi ve işbirliğine açık olmalı, konuyla ilgili kaynaklara başvurmaktan çekinmemelidir.

Dış bağlantılar


Новое сообщение