Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.

Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi

Подписчиков: 0, рейтинг: 0

Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi ya da DEVAW (İngilizce:Declaration on the Elimination of Violence Against Women), kadınlara yönelik şiddeti ve şiddetin ortadan kaldırılması özel olarak ele alan 1993 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) kararıdır.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Aralık 1993 tarihinde 48/104 sayılı kararında oylanmadan kabul edilmiştir. Bildirge "Tüm insanların eşitliği, güvenliği, özgürlüğü, bütünlüğü ve haysiyetiyle ilgili hakların ve ilkelerin kadınlara evrensel olarak uygulanmasına acil bir şekilde ihtiyaç var." ifadesiyle başlamaktadır.

Karar genel olarak, 1979 yılında kabul edilmiş olan Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi'nin (CEDAW) ve Viyana Beyannamesi ve Eylem Programı'nı tamamlayan ve güçlendiren bir öneme sahiptir.

Bildirgenin bir sonucu olarak devam eden süreçte 1999 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak belirlenmiştir.

Arka plandaki gelişmeler

Birleşmiş Milletler kuruluşundan itibaren kadın haklarının ilerletilmesi ile ilgilenmiştir. 1993 yılında yayınlanan bu bildirgede özel olarak kadınlara yönelik şiddet ve şiddetin ortadan kaldırılması ele alınır. Bildirgenin kabulünden önce, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Boutros Boutros-Ghali, 8 Mart 1993 Dünya Kadınlar Günü sebebiyle yaptığı açıklamada BM'in kadın hakları mücadelesindeki rolünü açıkça özetleyen şu cümlelere yer vermiştir:

Barışı besleyen, büyüten ve teşvik eden yeni bir Birleşmiş Milletler yaratma görevi ve Kadın hakları mücadelesi bir ve aynıdır. Kadınların davası tüm insanlığın davasıdır."

Bildirge özeti

Bildirge 6 maddeden oluşmaktadır.

  • Madde 1'de kadına yönelik şiddetin tanımlanması şöyle yapılmaktadır:

"İster özel, ister kamusal alanda olsun, "kadına yönelik şiddet" terimi, kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar veya ızdırapla sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan her türlü cinsiyete dayalı şiddet eylemi anlamına gelmektedir. Bu eylemlerin tehditleri de şiddet kapsamına dahildir."

Bildirgede yer alan bu tanım, daha sonraki uluslararası metinlerde kadına yönelik şiddet tanımlarına öncü olmuştur.

  • Madde 2, Kadına yönelik şiddetin kapsamını belirlemektedir. Birinci maddede yapılan tanımın ailede ve yakın çevrede olagelen fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddeti de kapsayacak fakat bununla kısıtlanmayacak şekilde yorumlanması gerektiğini belirtmektedir.
  • Madde 3, Kadınların, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, medeni veya başka herhangi bir alanda tüm insan haklarından ve temel özgürlüklerden eşit yararlanma ve korunma hakkına sahip olduğunu vurgulamaktadır.
  • Madde 4, Devletlerin, uygun yollarla ve gecikmeden kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik bir politika izlemesi gerektiğini belirtmektedir.
  • Madde 5, Birleşmiş Milletler'in gerekli kuruluşlarının, kendi yetki alanları dahilinde, bu Bildirge'de belirtilen hakların ve ilkelerin tanınmasına ve gerçekleştirilmesine katkıda bulunması gerektiğini belirtmektedir.
  • Bildiri, Madde 6'da yer alan şu ifade ile sonlandırılmıştır.

"Bildirgede yer alan hiçbir hüküm, bir devletin mevzuatında veya bir devlette yürürlükte olan herhangi bir uluslararası sözleşme, antlaşma veya başka bir belgede yer alabilecek kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasına daha elverişli olan herhangi bir hükmü etkilemeyecektir."

Etkileri

Sorunlar

Kadın hakları savunucusu birçok insan hakları uzmanı, bildirgenin kazandığı yasal zeminin çoğunlukla uluslararası toplum içinde daha muhafazakar güçlerin yükselişi tarafından tehdit edildiğine dair endişelerini dile getirmiştir. 2003 Mart ayında, Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu toplantısında İran'dan gelen delege, "Hükümetleri, kadına yönelik şiddeti kınamaya ve kınarken herhangi bir gelenek, veya dini düşünceden kaçınmaya çağıran" bir paragrafın eklenmesine itiraz etti. Aynı zamanda bu itiraza Mısır, Pakistan, Sudan ve ABD delegeleri de katıldılar. Bu BM'in Kadın Hakları Komisyonu'ndaki ilk diplomatik başarısızlığı olarak görülmektedir.


Новое сообщение