Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Dismenore
Dismenore | |
---|---|
Adet döngüsü ve hormon üretimindeki değişiklikler
| |
Uzmanlık | Jinekoloji |
Belirtiler | Adet sırasında ağrı, ishal, mide bulantısı, bel ağrısı |
Süre | Genelde 3 günden az |
Tedavi | Isıtma pedi, ilaç tedavisi |
İlaç | Non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar, rahim içi araç |
Ağrılı adet veya adet krampları olarak da bilinen dismenore, günlük aktiviteleri engelleyecek düzeyde ağrılı âdet görme olarak tanımlanan jinekolojik bir hastalıktır. Adetin başladığı zaman civarında ortaya çıkar.Ağrı; aralıklı, kramp tarzı, suprapubik bölgede yoğunlaşmış, zaman zaman bulantı, kusma ve ishalle birlikte görülür. Belirtiler tipik olarak üç günden az sürer.
Dismenore, altta yatan bir problem olmadan ortaya çıkabilir. Dismenoreye neden olabilecek altta yatan sorunlar arasında uterus fibroidi (miyom), adenomyozis ve endometriozis bulunur.Aşırı adet kanaması (menoraji) olanlarda, düzensiz adet görenlerde, adetleri on iki yaşından önce başlayanlarda ve vücut ağırlığı düşük olanlarda daha sık görülür. Dismenore, altta yatan bir nedenin yokluğuna veya varlığına göre primer veya sekonder olarak sınıflandır.
Üreme çağındaki kadınların %20 ile %90 arasında değişen oranlarda bu durumu yaşadığı tahmin edilmektedir. En sık görülen adet ile ilişkili bozukluktur. Tipik olarak, ilk adet döneminden sonraki bir yıl içinde ortaya çıkar. Altta yatan bir neden olmadığı durumlarda, ağrını şiddeti ve görülme sıklığı genellikle yaşla veya çocuk sahibi olduktan sonra azalır.
Tedavi için tipik olarak bir ısıtma pedi kullanılır. İbuprofen ve naproksen gibi non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar, hormonal doğum kontrolü ve progestojen içeren rahim içi araç gibi gibi farmakolojik tedavilere de başvurulabilir.
Semptomları
Dismenorenin ana semptomu, alt karın veya pelviste yoğunlaşan ağrıdır. Ağrı genellikle karnın sağ veya sol tarafında da hissedilir. Uyluklara veya bel bölgesine de yayılabilir.
Genellikle adet ağrısı ile birlikte ortaya çıkan semptomlar arasında bulantı ve kusma, ishal, baş ağrısı, baş dönmesi, disoryantasyon ve halsizlik bulunur. Dismenore semptomları genellikle ovülasyondan hemen sonra başlar ve adetin sonuna kadar sürebilir. Bunun nedeni, dismenorenin genellikle ovülasyon ile ortaya çıkan vücuttaki hormonal seviyelerdeki değişikliklerle ilişkili olmasıdır. Özellikle prostaglandinler, inflamasyona sebep olarak ağrıya ve gastrointestinal semptomlara neden olurlar.
Birçok kadın için primer dismenore, yaşlandıkça yavaş yavaş azalır. Hamileliğin, menstrüasyon devam ettiğinde dismenore şiddetini azalttığı da gösterilmiştir. Ancak bazı kadınlar için dismenore, menopoza kadar devam edebilir. Dismenore yaşayan kadınların %5-15'i günlük aktivitelere engel olacak kadar şiddetli semptomlar yaşar.
Sebepleri
Primer dismenore, ilişkili bir altta yatan durum olmadan ortaya çıkarken, sekonder dismenorenin, tipik olarak uterusu veya diğer üreme organlarını etkileyen durumlar gibi belirli bir altta yatan nedeni vardır.
Sekonder dismenoreye neden olan durumlar arasında endometriozis, uterin fibroid, adenomyozis ve polikistik over sendromu bulunur. Nadiren konjenital malformasyonlar, rahim içi araçlar, bazı kanserler ve pelvik enfeksiyonlar sekonder dismenoreye neden olabilir. Ağrı adet dönemleri arasında ortaya çıkıyorsa, adetin ilk birkaç gününden daha uzun sürüyorsa, non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAII'ler) veya hormonal kontraseptiflerin kullanımıyla yeterince rahatlamıyorsa, bu sekonder dismenorenin işareti olabilir.
Eylem mekanizması
Primer dismenorenin altında yatan mekanizma, lokal iskemiye neden olan uterus kaslarının kasılmalarıdır.
Bir kişinin adet döngüsü sırasında, endometriyum potansiyel hamileliğe hazırlık olarak kalınlaşır. Ovülasyondan sonra yumurta döllenmezse ve hamilelik olmazsa, oluşan rahim dokusuna ihtiyaç duyulmaz ve böylece doku parçalanır.
Menstrüasyon sırasında, omega-6 yağ asitlerinin birikmesi nedeniyle prostaglandinler ve lökotrienler salınır. Prostaglandinlerin ve diğer inflamatuar aracıların uterusta salınması, uterusun kasılmasına neden olur. Bu; bulantı, kusma, şişkinlik ve baş ağrısı veya migren gibi sistemik semptomlara sonuçlanır. Uterus kasları kasıldığında, endometriyum dokusuna giden kan akışı azalır, bu da dokunun parçalanıp ölmesine neden olur. Bu uterus kasılmaları, eski, ölü endometriyal dokuyu serviks ve vajina yoluyla vücuttan dışarıya doğru atarken devam eder. Bu kasılmalar ve bunun sonucu olarak yakın dokulara geçici oksijen yoksunluğunun, adet sırasında yaşanan ağrı veya kramplardan sorumlu olduğu düşünülmektedir.
Dismenore görülmeyen bireylerle karşılaştırıldığında, primer dismenoresi olanlarda, artan kasılma ve kasılma sıklığı ile birlikte uterus kasının aktivitesinin arttığı gözlemlenmşltir.
Kontrolü
Ağrı mekanizmasını hedef alan tedaviler arasında non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar ve hormonal doğum kontrolü bulunur. NSAII'ler prostaglandin üretimini engelleyerek etkilerini gösterir ve kısa süreli tedavi için etkilidir. Uzun süreli tedavide hormonal doğum kontrolü, rahimden atılan rahim sıvısı/doku miktarını azaltır. Bu; daha kısa ve daha az ağrılı adet dönemleri ile sonuçlanır. Bu ilaçlar tipik olarak ağrının kaynağını hedef almayan tedavilerden daha etkilidir (ör: parasetamol). Düzenli fiziksel aktivitenin rahim kramplarının şiddetini azalttığı bilinmektedir.
Non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar
İbuprofen, naproksen ve flurbiprofen gibi NSAII'ler, primer dismenore ağrısının giderilmesinde etkilidir. Prostaglandin sentezinden sorumlu olan COX1 ve COX2 enzimlerini inhibe ederek çalışırlar. Bu, prostaglandin seviyelerinde düşüşe neden olarak ağrının ana kaynağını etkiler ve ağrıyı azaltır.
Hormonal doğum kontrolü
Hormonal doğum kontrolünün kullanılması, birincil dismenore semptomlarını iyileştirebilir. 2009 yılında yapılan sistematik bir inceleme, doğum kontrol haplarında düşük veya orta dozda bulunan östrojenin dismenore ile ilişkili ağrıyı azalttığına dair sınırlı kanıt bulmuştur.
Norplant ve Depo-provera da tedavi için kullanılabilir. Bu yöntemler sıklıkla amenoreye neden olarak adet durumunu tamamen ortadan kaldırırlar. Rahim içi araç (Mirena RİA) semptomları azaltmada faydalı olabilir.
Diğer
2002 yılında yütürülen bir araştırma, transdermal nitrogliserinin tedavide etkili olduğunu göstermiştir. Isı pedleri, NSAII'lere kıyasla etkilidir. Erişimi kolay olduğu ve bilinen hiçbir yan etkisi olmadığı için birçok hasta tarafından tercih edilen bir seçenektir.
Tamoksifen, dismenore hastalarında uterus kontraktilitesini ve ağrıyı azaltmak için etkili bir şekilde kullanılmıştır.
Olaylar ve evreler | |||||
---|---|---|---|---|---|
Hayat evreleri | |||||
Takip |
|
||||
Baskılama | |||||
Bozukluklar | |||||
Kültür ve din |
Sınıflandırma | |
---|---|
Dış kaynaklar |