Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Bekâret
Bekâret, genel anlayışa göre tecrübesizlikten kaynaklanan duygusal bir saflığı ifade etmek için kullanılır. Geleneksel olarak ise, hiç cinsel ilişki yaşamamış, veya kızlık zarında değişiklik yaşanmadan (örneğin oral seks, anal seks, kızlık zarı zarar görmeden yaşanan vajinal seks gibi) cinsel ilişki yaşamış kadınlar için bakire; herhangi bir doku veya organda yaşanacak değişim ile ilişkilendirilmemekle beraber, herhangi bir cinsel ilişki yaşamamış erkekler için bakir kelimeleri kullanılır.
Bekâret, evlilikten önce seksi yasaklayan dini inanışlara sahip kapalı toplumlarda değer yargısı olarak benimsenir. Herhangi bir cinsel ilişkiye girmeden cinsiyet değiştiren kişiler için geçerliliğine dair yaygın herhangi bir bilgi yoktur.
Erkeklerde bekâret
Erkek cinsel organı, bakirliğini ispatlayacak veya gösterecek bir yapıdan yoksundur. Kimi toplumlarda erkeklerin bakir olması, toplumdaki konumu ve karşı cinsle ilişkileri açısından engelleyici bir özellik taşımazken diğer toplumlarda erkeğin de kadın gibi evlenene kadar bekâretini koruması beklenir. Örneğin İslam dininde, evlilik dışı ilişkiler yasaklandığı için evlenmemiş bir erkeğin bakir olması emredilir. Katoliklerde kendini kiliseye adayan bazı din adamları "bakirlik/bekaret yemini" ederler.
Kadınlarda bekâret
Makale serilerinden |
İnsan cinselliği |
---|
Cinsel yönelimler
|
Kadın-erkek eşitliğine önem veren toplumlarda kadınlarda evlilik öncesi bekâretin sonlanması sorun olarak görülmemektedir. Ancak kadının ikinci planda olduğu erkekegemen toplumlarda bekâretin sonlanması ayıp karşılanır ve yasaklanır. Bu durum erkekegemen toplumlardaki kadınlarda gerek fizyolojik gerekse toplumsal baskı yaratır.
Kızlık zarı ve bekâret
Kızlık zarı (hymen), kadınlarda arka vajina (colpos) duvarından başlayarak ostlum vaginaya uzanan, vajina girişini yer yer kapatan mukoza kıvrımıdır. Vulvadan (pundendum femininum), yani kadın dış genital organlarından vajina ağzını ayırır. Bu doku genellikle ilk vajinal cinsel ilişki sırasında anatomik yapıya göre esneyip genişler veya laserasyona uğrar ve kanar. Bu sebepten pek çok toplumda kızlık zarı ile kadının bekâreti ilişkilendirilir. Kızlık zarının hasara uğramış olması kadında bekâretin bozulduğuna kanıt olarak görülür.
Bu ilişki sırasında şayet kızlık zarı vajina girişini örtüyorsa penetrasyonun etkisi ile hasara uğrayarak kanar. Bu olaya halk arasında "kızlığın bozulması" adı verilir. Bu nedenle yaygın bir kanı olarak ilk ilişki sırasında kanamanın olması beklenir. İlk ilişki sırasında kanamanın olmaması yine kızlığın ve bekâretin bozulmuş olması olarak değerlendirilir.
Bazı hallerde kızlık zarı ilk cinsel ilişkiden sonra kaybolurken bazen de carunculae hymenalis denen kalıntılar şeklinde kalabilir. Kızlık zarı kişiye göre çeşitlilik gösterir. Bazı durumlarda vajina girişi oldukça açık olmasına rağmen bazen de kızlık zarı vajina girişini tamamen kapatarak sıvı giriş çıkışına veya cinsel ilişkiye engel olmaya kadar varabilen tıbbi bir rahatsızlığa yol açar (imperforate hymen). Kızlık zarı, bu anatomik farklılıklardan dolayı bekârete ya da bekâretin olmayışına kesin bir kanıt olmaktan uzaktır. Kızlık zarı doğuştan olmayabilir, esnek yahut yırtılma ve kanamaya sebep vermeyecek kadar açık olabilir, hatta kazalar, düşme, spor ve bazı fiziksel aktiviteler sonucu hasar görmüş olabilir.
Kadında bekâretin toplumsal bir tabu olarak görüldüğü toplumlarda ve ülkelerde evlilik öncesi cinsel ilişkiye giren kadınlar evlenmeden önce bâkire olduklarını kanıtlayabilmek ve toplumsal kabul görmek için hasara uğramış olan kızlık zarını restore ettirme yoluna gitmektedirler. Bu işleme halk arasında "zar diktirtme" adı verilir ve cinsel ilişkiye girilmeden 1-2 gün önce yapılır. Bu işlemde, hymen'in zorlanması halinde kanama yapması sağlanır. Ancak hymen bir zar, bütünlüğü olan bir duvar olmadığı için kelime anlamıyla dikmek, tıbbi anlamda eski haline getirmek söz konusu değildir.
Mitoloji
Mitolojide bekâret, saflığı ve insanın kendini dizginlemesini gösterir ve Yunan tanrıçaları Athena, Artemis ve Hestia gibi figürlerin önemli karakteristiğini oluşturur. Neopagan gelenekte Tanrıça Üçlemesi Kuramı'nda yer alan üç tanrıçadan biri bâkiredir.
Dinler
İbrahimi dinler
Hristiyanlık
Hristiyanlıkta evlilikten önce cinsel ilişkiye girmek bekâretin bozulması anlamına gelir ve yasaklanmıştır. Kutsal Kitap evlilik öncesi her türlü ilişkiyi sıkı biçimde yasaklar. Bir adamın evli olmadığı bir kadını arzulaması da zina kapsamına girer. Matta 5:27-28 buna bir örnektir: "‘Zina etmeyeceksin’ dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, yüreğinde o kadınla zina etmiş olur."
İslam
İslam dini evlilikten önce cinsel ilişkiye girmeyi yasaklar. İslam'da evlilik dışı serbest cinsel ilişki, zina ve fuhuş olarak adlandırılır. Zina büyük günahlardan biri sayılır. İsra Suresi'nde (17/32) "Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o son derece çirkin bir iştir ve kötü bir yoldur" denmesi buna örnektir.
İslam'da erkeğin bekâreti
İslam'da erkeğin bekaretine dair bilgi, evlenmeden önce cinsel ilişkiye girmeyi yasaklamakla sınırlıdır. Hadislerde erkeğin bekâretine dair bir bilgiye rastlanmaz.
İslam'da kadının bekâreti
İslam'da kadının bekâretine dair ‘Utbe ibni ‘Uveym'dan nakledilen bir hadiste Muhammed şöyle söylemiştir: “Evlenmek için bâkire kızları tercih ediniz. Çünkü onlar daha tatlı dilli, kocayı daha fazla tatmin edici ve daha aza kanaat edicidirler.” Cabir isimli bir sahabeden rivayet edilmiştir: "Evlendiğim zaman Resûlullah bana: 'Nasıl biriyle evlendin (dulla mı bakire ile mi?)' diye sordular. 'Bir dul aldım!' dedim. 'Niye bakire değil? O senin sen de onunla mülâtefe ederdiniz!' buyurdular."
Yahudilik
Evlilikten önce cinsel ilişkiye girmek Yahudilikte yasaktır. Yahudilikte evlilikte bekaret aranır. Bakire olmayanlar baba evine gönderilirler.
Diğer inanışlar
Budizm
Budizmde evlilikten önce cinsel ilişki yaşamak yasak değildir.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- Social, Medical, and Legal Control of Female Sexuality through Construction of Virginity in Turkey - İngilizce - Bekâretin toplumsal, tıbbi ve yasal kurumlar tarafından belirlenmesine ilişkin bir araştırma