Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.
Üçgenleşme
Üçgenleşme ya da İngilizce kullanımı ile Triangulation, psikolojide Bowen Aile Sistemleri Teorisi'nde kullanılan bir kavramdır.
Aile sistemleri teorisinin kurucusu ABD'li psikiyatrist Murray Bowen' a göre, aile ilişkisi içinde çatışma ve gerginlik yaşayan iki kişi hissettikleri kaygıyı yayarak azaltmak amacıyla çatışmaya aileden üçüncü bir bireyi katma eğilimine sahiptir. Bowen, üç kişiden oluşan duygusal üçgenlerin kurulmasını "üçgenleşme" olarak adlandırır. Bu kavram, Bowen'ın psikiyatri polikliniğinde yatan hastaların anneleri ile olan ilişkilerinin iyileşme sürecine olan etkisini incelediği çalışmasıyla geliştirilip ortaya atılmıştır .
Ebeveyn-çocuk ilişkisinde üçgenleşme
Üçgen ilişkiler ailedeki stabil olan en küçük ilişki biçimidir. Bunun aksine ikili ilişkiler stres, yorgunluk gibi farklı şartlar altında dengesizleşebilmektedir. Çatışmanın veya gerginliğin olduğu üçlü ilişkilerde, örneğin anne-baba-çocuk üçlü ilişkisi gibi, her zaman iki kişi daha rahat bir pozisyonda bulunurken tek bir kişinin bulunduğu taraf hem dışlanır hem de çatışmanın içinde kalır . Üçgenleşme kavramı, en genel anlamıyla anne ve baba arasındaki ilişkilere çocuğun dahil edilmesine işaret etmektedir. Bir başka deyişle, anne-baba ilişkisinde ortaya çıkan çatışma ve problemlere, çocuğun çözüm bulması, taraf tutması veya bilgi taşıması gibi farklı şekillerle dahil edilmesidir. Bu durum genellikle anne-baba, ebeveyin-çocuk ilişkilerindeki sınırların net olmadığı veya fazla esnek olduğu ailelerde ortaya çıkmaktadır ve çocuğun uyumu üzerinde ciddi sorunlara neden olmaktadır. Aile yapısının işlevselliğinin yitirilmesi bu alt sistemler arasındaki uyuşmazlık ve sorunlarla ilişkilidir . Ebeveynler arasında çıkan anlaşmazlıklarda, çocuğun taraf seçmesi, yani ebeveynlerden biriyle ittifak kurması, diğerine karşı çıkmayı beraberinde getirmektedir. Aynı durum diğer ebeveyni seçmesi durumunda da çıkacağı için bu durum çocuk üzerinde stres ve kaygıya neden olmaktadır. Çocuğun veya ergenin bu çatışmaya dahil edilmesi hem açık hem de örtük bir şekilde gerçekleşebilir . Çocuklarının kendilerini desteklemesini bekleyen ebeveynler genellikle karşı cinsteki çocuğu seçmekte, onlarla dertleşip sırlarını paylaşmaktadır . Üçgenleşme boşanmış ailelerde ise çocuğun her iki ebeveyn arasında bilgi taşınmasına zorlanması şeklinde ortaya çıkabilir. Bu durumda çocuk kendisini iki ebeveyn arasında sıkışmış şekilde bulabilir ve bir çatışmanın ortasındaymış hissine kapılabilir . Ebeveynlerin arasında kalmış olma hissi sadece strese değil aynı zaman çocuğun kendisini suçlu hissetmesine ve kendini suçlamasına neden olmaktadır. Bu, uyuşmazlığın arasında kalan çocuğun kendisini ortadaki soruna çözüm getirmek zorunda hissetmesini ortaya çıkarmaktadır. Çocuktaki bu sorumluluk hissi ise zamanla artabilmektedir .
Üçgenleşme ve çocuk üzerindeki etkileri
Çocuğun üçgen ilişkiye dahil edildiği aileler daha fazla aile içi veya ebeveynler arası çatışma yaşandığına dair araştırma bulguları vardır . Kesitsel bir çalışmada, çocukluk döneminde üçgenleşmeye dahil edilen kadınların yetişkinlikte strese ve kaygıya daha yatkın olduğu tespit edilmiştir . Çocukların ebeveynler arasında ortaya çıkan çatışmaya tepki vermeleri cinsiyetlerine göre farklılaşmamaktadır. Oğlan veya kız çocukları ebeveynleri arasındaki uyuşmazlıklara benzer saldırganlıkla tepki göstermektedirler. Benzer şekilde çocukların cinsiyetleri farklılaşmaksızın benzer depresif tepkiler ortaya çıkmaktadır . Evlilik içi çatışmanın çok olduğu ailelerde çocukluk dönemi depresyonunu nedeni olarak çocukların ebeveynlerinin boşanıyor olmasından çok bu süreçte çocuğun bu çatışmaya dahil edilmesi, yani üçgenleştirilmesi olduğu iddia edilmektedir . Genel olarak bakıldığı zaman, üçgenleşmenin çocuk üzerinde çeşitli olumsuz etkileri olduğu söylenebilir. Bu etkiler duygusal ve davranışsal bozukluklara neden olmakla beraber akademik başarıyı da etkilemektedir .