Мы используем файлы cookie.
Продолжая использовать сайт, вы даете свое согласие на работу с этими файлами.

École Polytechnique Katliamı

Подписчиков: 0, рейтинг: 0
Katliamın kurbanlarının anısına yapılan ve okulun dış duvarında bulunan bir plaket.

École Polytechnique katliamı (Fransızca: Tuerie de l'École Polytechnique de Montréal), 6 Aralık 1989'da Kanada'nın Québec eyaletinin başkenti Montreal'da bulunan École Polytechnique de Montréal adlı üniversitenin mühendislik bölümünde yapılan bir katliam. Katliamı gerçekleştiren 25 yaşında olan Marc Lépine. Marc Lépine yasal olarak sahip olduğu silahla kendini öldürmeden önce 28 kişiye ateş edip, bunlardan On dördünü yaraladı ve On dördünü öldürdü. Saldırısına başlamadan önce sınıfta bulunan kadın ve erkek öğrencileri ayırdı. Sınıfta bulunan kadın öğrencilerini hedef almasının sebebi kendisinin feminist düşmanı olmasıydı. Sınıfta bulunan dokuz kadını öldürdükten sonra okulda öldürmek için başka kadınlar aramaya çıktı. Tam olarak öldürdüğü on dört kişiden hepsi kadındı. Yaralananlardan onu kadın ve dördü erkekti. Yirmi dakika içinde bitirdiği katliamdan sonra kendisini öldürdü.

Marc Lépine bir Fransız-Kanadalı annenin ve Cezayirli bir babanın çocuğuydu. Çocukluğunda babasından fiziksel şiddet görmüş. İntihar mektubunda belirttiğine göre katliamı siyasi sebeplerden dolayı ve kendi hayatını batırmakla suçladığı feministler yüzünden yapmış. Bu mektubun içinde Quebec'te yaşayan ve feminist olduğunu düşünüp öldürmeyi dilediği on dokuz kadının ismini sıralamış.

Saldırıdan sonra Kanadalılar tarafından olayla ilgili çeşitli açıklamalar ve tartışmalar çıktı. Birçok feminist grupları bu saldırıyı feministlere olan bir saldırı ve kadına şiddet uygulamanın ilerlemiş bir hâli olarak değerlendirmişti. Başkaları bu saldırının sebebinin Marc Lépine'in çocukluğunda gördüğü şiddet olduğunu düşündü. Bu saldırı için medyada yayınlanan şiddette sorumlu tutuldu.

Bu saldırı Kanada'da silahla ilgili yasaların değişmesine sebep oldu.

Katliam

16 Aralık 1989, saat 16.00'dan sonra Marc Lépine bir silah ve bir bıçakla École Polytechnique'in okul binasına girdi. Silahını 21 kasım 1989'da bir avcılık malzemeleri satan bir dükkânda, satıcıya avcılığa gideceğini söyleyerek aldı. Marc Lépine haftada en az yedi kere okulun içine girerek ve dışını gezerek katliamı planlıyordu.

École Polytechnique de Montréal

Gün geldiğinde bir süre okulun içinde bekledi. Görünüşe göre elindeki bir plastik çantanın içini karıştırıyordu ve hiç konuşmuyordu. Bir kadının, ona yardımcı olup olamayacağı sorusuna bile cevap vermiyordu. Saat 17.10'da ilk saldırısını yapacağı, öğrencilerin makine mühendisliği dersi gördüğü sınıfa girdi. Sınıfta 60 kişi bulunuyordu. Sınıfa girdiğinde, herkesin yaptığını bırakmasını ve erkek ve kadın öğrencilerin sınıfta ayrılmalarını istedi. Başta kimse olayı ciddiye almayarak yerinden kalkmadı, ta ki Marc Lépine havaya bir kurşun sıkana kadar.

Marc Lépine dokuz kadın öğrenciyi erkeklerden ayırdıktan sonra erkeklerin sınıfı terk etmesini istedi.Fransızca konuşarak kalan kadın öğrencilere "niye sınıfta kalmalarını istediğinin sebebini biliyorlar mı" diye sordu. Öğrencilerden birisi "hayır" cevabı verdikten sonra, Marc Lépine "ben feminizme karşı savaşıyorum" diye cevap verdi. Kadın öğrencilerden Nathalie Provost Marc Lépine'e feminist olmadıklarını ve sadece mühendislik okuduklarını söyledi. Bunun üzerine Marc Lépine öğrencilerin, kadın olup mühendislik okudukları için feminist olduğunu iddia etti. "Feministlerden nefret ediyorum" diyerek soldan sağa bütün kadın öğrencilere ateş etti.Dokuz kadın öğrenciden altısı öldü ve üçü yaralandı. Yaralanan öğrenciler arasında Nathalie Provost'da bulunuyordu.

Saldırısına devam etmek için sınıftan çıktı ve koridorda bulunan ikisi kadın üç öğrenciye ateş etti. Silah boş olduğundan üç öğrenci kurtuldu ve kendilerini sınıfa kilitlediler. Marc Lépine silahını doldurduktan sonra sınıfın kapı kilidine üç kurşun sıktı. Kapıyı açmayı başaramadı ve koridorda bulunan başka öğrencilere ateş etmeye başladı. Bir kadın öğrenciyi öldürdü ve bir kişiyi yaraladı.

Saldırının son bulduğu sınıf

Bundan sonra binanın birinci katında bulunan kafeteryaya indi. Mutfağın yakınında bulunan bir kadını ve başka bir öğrenciyi yaraladıktan sonra kafeteryada bulunan yüze yakın öğrenci kaçmaya çalıştı. Kafeteryada saklanan iki kadını daha öldürdü. Bir masa altında saklanan bir kadın ve bir erkek öğrenciye masanın altından çıkmalarını söyledi; bunlar Marc Lépine'in dediğini yaptılar ve bu yüzden öldürülmediler.

Merdivenlerden üçüncü kata çıktıktan sonra koridorda bulunan bir kadın iki erkek öğrenciye daha saldırdı. Daha sonra bir sınıfa daha girdi, sınıfın önünde bekleyen dört öğrenciden erkek öğrencilere sınıfı terk etmesini söyledi; kadın öğrenci Maryse Leclair'e ise ateş etti. Ön sıralarda oturan öğrencilere saldırmaya başladı. Öğrenciler masaları altına saklanırken, o sırada kaçmaya çalışan iki kadın öğrenci öldürüldü. Bu olaydan sonra yaralı olan Maryse Leclaire'i üç kez bıçaklıyarak öldürdü. Bunun üzerine şapkasını ve montunu çıkardı, kendini öldürmeden önce "Oh shit" diye bağırdı ve sonra başına silahı dayayıp intihar etti. Bu yirmi dakika süren saldırıda toplam on dört kişi öldü ve on dört kişi yaralandı.

Olayı haber alan gazeteciler okulun dışında toplandı. Haberi alan polis Pierre Leclair okula girdi ve kendi kızı Maryse'in cesediyle karşılaştı.
Quebec ve Montreal yönetimi bunun üzerine üç günü yas tutma günü ilân etti. 11 Aralık 1989'da katliamda hayatını kaybeden dokuz kadın öğrenci için Notre-Dame kilisesinde toplu cenaze düzenlendi. Bu cenaze törenine binlerce kişi katıldı.

İntihar mektubu

Marc Lépine'in montunun iç cebinde arkadaşlarına yazdığı iki intihar mektubu bulundu. Her ikisi de katliam günü yazılmıştı. Olaydan iki gün sonra polis medyaya mektubun içeriğinden detaylar açıkladı fakat mektubun asıl içeriği gizli tutuldu. Medya mektubun yayımlanabilmesi için polise dava açtı ve başarısız oldu. Katliamdan bir sene sonra Marc Lépine'in üç sayfalık mektubu gazeteci ve feminist Francine Pelletier'in eline geçti. Mektupta Quebec'de yaşayan ve feminist olduğunu düşünüp öldürmeyi dilediği on dokuz kadının isimlerinin listesi bulunuyordu. Bu listede Pelletier'in de ismi bulunuyordu. Pelletier yazıcılık yaptığı La Presse gazetesinde bu mektubu ilk olarak yayımladı. Mektubunda Marc Lépine, saldırısının sebeplerinden birisi, feministlere ve feministlerin oluşturduğu sosyal değişime karşı duyduğu öfkesi olduğunu yazmıştı." Marc Lépine'in intihar mektubunun Fransızca yazılmış orijinali24 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ve mektubun İngilizce tercümesi10 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. mevcuttur.

Marc Lépine

Marc Lépine, doğum adıyla Gamil Gharbi 'nin annesi Fransız-Kanadalı babası ise Cezayirliydi. Gamil'in babası kadınların erkeklerle eşit olabileceğini düşünmüyordu ve ailesine fiziksel şiddet uyguluyordu ve oğlunun annesiyle yakınlaşmasını engelliyordu. Gamil yedi yaşındayken annesi ve babası boşandılar ve Gamil çocukluğunun geri kalanını annesinin yanında geçirdi. 1980-1981 kışında Kanada ordusuna alınmayı denedi ve reddedildi, intihar mektubunda belirttiğine göre bunun sebebi kendisinin "anti-sosyal" olmasıydı. 1982'de mahkeme kararıyla adını Marc Lépine olarak değiştirdi. Aynı senede CEGEP okulunda üniversite öncesi ders gördü. Başta bir sene bilim okudu daha sonra üç senelik okulun elektronik teknoloji programında çalıştı. Bu programın son senesinde çalışmasını açıklamasız yarıda bıraktı. 1986'da École Polytechnique'e başvurdu ve CEGEP 'de iki kurs daha bitirme şartıyla okula alındı. Bu kurslardan birisini 1989 yılında bitirdi.

Açıklamalar

École Polytechnique'de yaşanan bu katliam Kanadalıları derinden sarsmıştı. Hükûmet, feminizme karşı şiddet fikri halk arasında yaygınlaşmasından ve ailelere zarar vermesinden endişelendiği için Marc Lépine'in intihar mektubunu medyadan saklamaya karar verdi. Polis tarafından Marc Lépine ve saldırı hakkında kapsamlı bir araştırma yapıldı. Araştırmanın sonuçları yine medyadan ve halktan gizlendi. Bunun üzerine medya, akademiler, kadın dernekleri ve kurbanların aileleri yetersiz bilgilendirmeyi protesto ettiler.

Minto Park'ta bulunan anıt, Ottawa.

Marc Lépine'in kurbanlarının cinsiyetinden, kendisinin katliam sırası söylediklerinden ve intihar mektubunda yazılanlardan, olay antifeminist bir saldırı olarak yorumlandı. Katliamdan sonra Marc Lépine'in annesi, oğlunun saldırısının kendisine yönelik olabileceğini düşündü. Annesi, yalnız yaşadığı için ve parasını kendi kazandığı için oğlu tarafından bir feminist olarak göründüğünü düşünenler oldu. Bu açıklamalara karşılık olarak televizyon muhabiri Barbara Frum, olayın sadece feministlere karşı olan bir saldırı olarak yorumlanmasını eleştirdi.
Bir psikiyatrist bu konuda Marc Lépine'in ailesi ve arkadaşlarıyla görüştü. Marc Lépine'in asıl amacı intihar olduğunu ve katliam kendisinin intihar için seçtiği bir yöntem olduğunu açıkladı. Başka psikiyatristler Marc Lépine'in ruh sağlığının çocuklukta aldığı psikolojik darbelerden bozulmuş olduğunu, ne yaptığının bilincinde olmadığını savundu ve bu durumda babasını hafızasından silmek istemesi, bilinçaltı babasına benzemesine yol açabilmiş olmasını savundular.

Başkaları, sosyal değişiklerden kaynaklanan fakirlik, yolsuzluk ve bireysel izolasyonu sebep olarak gösterdi. Marc Lépine'in şiddet içeren aksiyon filmlerine karşı duyduğu ilgi insanların, Marc Lépine'in bu filmlerden etkilenmiş olduğunu düşünmesine ve bu yüzden medyayı suçlamasına yol açmıştır.

Katliam sonrası

Place du 6-Décembre-1989, Montreal, Rose-Marie Goulet'in anıt olarak tasarladığı Nef pour quatorze reines

Üniversite görevlilerinin ve öğrencilerin katliamda bulunanları ve saldırıda yaralananları, olayda fiziksel, sosyal, maddi ve psikolojik olarak zarar gördü. Bu olayın üzerine belirili bir sayıda öğrenci intihar etti ve bunlardan ikisi intihar mektuplarında okullarında yaşanan katliamı sebep olarak gösterdi. Dokuz sene sonra saldırıda yaralanmış olanlar kimisi hâlâ katliamın etkisinde yaşadıklarını, kimisi ise katliamın etkisinin azaldığını söylediler.

Polisin müdahalesi

Polisin olaya müdahalesi oldukça ağır eleştirildi. Saldırı gününde polislerin okulun etrafını sarması ve içeriye girmeden beklemesi daha fazla insan ölmesine yol açmıştı. Bu olaydan sonra acil durum müdahalesi ile ilgili protokol değişikliği yapıldı. 2006'da Dawson College 'e yapılan saldırıda bu değişikikler sayesinde insan kaybı daha çok engellenebildi.

Silah kontrolü

École Polytechnique katliamından sonra Kanada'da silah kontrolü daha da büyük bir önem kazandı. Saldırı sırasında Marc Lépine'in girmediği sınıfların birisinde bulunan Heidi Rathjen, Wendy Cukier ile beraber Coalition for Gun Control (Türkçede: "Silah Kontrol Koalisyonu") organize ettiler. Susan ve Jim Edwards, bu katliamda çocuğunu kaybeden anne ve baba olarak bu organizasyona katkıda bulundular. Başkalarının katkılarıyla birlikte bu organizasyon sayesinde Kanada parlamentosunda Bill-C68 adlı silah yasasında, silah kullanımının daha sık kontrol edilmesi üzere değişiklik yapıldı. Bu değişikliğin sonucu olarak sadece tecrübesi olanların silaha sahip olabilmesi ve bütün silahların kayda geçmesi gerekliydi. Özellikle bütün silahların kayda geçmesi masraflı ve yapılması zor bir işlem olacağı için muhalefetten eleştiri topladı. Bir zaman sonra Stephen Harper iktidarında silahları kayıt altına almak için son tarih ertelendi ve kayda geçmeyen silah kullanımının cezası, bu yasanın suç amaçlı silah kullanıcılardan daha fazla avcıların kısıtlandığı gerekçesiyle, kaldırıldı. Bu karara, Dawson College veya Virginia Tech saldırısından sonra çok tepki gösterildi.

Kadına karşı şiddet

Katliamı, kadına karşı şiddetin bir sembolü olarak gören birçok Kanadalı kadın bu duruma öfkelendi. Kanadalı feminist Judy Rebick, katliamda ölen kadınların ölümü boşuna olmayacağını ve tasa tutmak yerine erkeklerin kadınlara şiddet uygulamalarına bir son verilmesi gerektiğini açıkladı.

Kanada parlamentosuna kadınlar için House of Commons Sub-Committee on the Status of Women adlı birlik hazırlandı. Bu birlik Haziran 1991'de "kadınlara karşı savaş" (İngilizcede: The War against Women) adlı bir açıklama yaptı.

Ölenler

Marker of Change, memorial consisting of 14 coffin-like benches in Vancouver by artist Beth Alber.
  • Geneviève Bergeron (d. 1968), inşaat mühendisliği öğrencisi.
  • Hélène Colgan (d. 1966), makine mühendisliği öğrencisi.
  • Nathalie Croteau (d. 1966), makine mühendisliği öğrencisi.
  • Barbara Daigneault (d. 1967), makine mühendisliği öğrencisi.
  • Anne-Marie Edward (d. 1968), kimya mühendisliği öğrencisi.
  • Maud Haviernick (d. 1960), malzeme bilimi öğrencisi.
  • Maryse Laganière (d. 1964)
  • Maryse Leclair (d. 1966), malzeme bilimi öğrencisi.
  • Anne-Marie Lemay (d. 1967), makine mühendisliği öğrencisi.
  • Sonia Pelletier (d. 1961), makine mühendisliği öğrencisi.
  • Michèle Richard (d. 1968), malzeme bilimi öğrencisi.
  • Annie St-Arneault (d. 1966), makine mühendisliği öğrencisi.
  • Annie Turcotte (d. 1969), malzeme bilimi öğrencisi.
  • Barbara Klucznik-Widajewicz (d. 1958)

Dış bağlantılar


Новое сообщение